Konular

4 Kasım 2010 Perşembe

INCOTERM 2010 Teslim Şeklindeki değişiklikler

INCOTERMS, Uluslararası Ticaret Odası (ICC) tarafından uluslararası ticarette kullanılan terimlerin bir standatda kavuşturulması amacıyla uygulamaya konulan bir program. İlk olarak 1936'da yayınlanmış INCOTERMS, zamanla uluslararası ticarette yaşanan değişikliklere bağlı olarak 1963, 1967, 1976, 1980, 1990,2000 yıllarında revize edilmiştir.

Uluslararası Ticaret Odasının 7 inci gözden geçirme (revize) Incoterms klozları 2010 Eylül sonunda yayınladı. Gözden geçirilmiş (revize) yani versiyonu ticarette ve taşımadaki yeni uygulamaları dikkate almaktadır.1 Ocak 2011 tarihinden itibaren uygulamaya geçecek.2010 revizyonunda terim sayısı 11'e indirildi .DAF, DES, DDU ve DEQ terimleri uygulamadan kaldırılırken yerlerine DAT ve DAP terimleri eklendi.Her iki terimde de eşyanın belirlenen son noktaya kadar tüm riskler ve masraflar satıcı tarafından karşılanıyor.

Incoterms taşıma maliyetlerinin dağılımını, risk transferlerini ulusal ve uluslararası satış işlemlerde faaliyetlerin ayrıntılarını düzenler.

Alıcı ve satıcıların yükümlülükleri, 10 noktalı şema ile kıyaslanacak şekilde her bir kloz için net bir şekilde tarif edilmiş, Ayrıca doğru Incoterm’in seçilmesini kolaylaştırmak için resimli açıklamalar yer almaktadır. Her bir klozdan önce uygulama notu bulunup, temel içerikler özetlenmiştir.

Incoterms bir yasa değildir,ancak satış kontratına ilave olarak alıcı ve satıcı arasında üzerinde anlaşmaya varılması gerekir.

Alıcı ve satıcı arasında üzerinde tam olarak mutabık kalınmışsa yürürlüğe girer.Taraflar arasındaki belirli kontratlarda yer alan yasal ve özel hükümler, Incoterms’in yerine geçer.

INCOTERMS-2010
TESLİM ŞEKİLLERİNDEKİ DEĞİŞİKLİKLER.

DSLV yorumu;

Bazı şartlara göre (örneğin:EXW ), ihracat için gümrük çıkış işlemlerini,
ihracat izninin (lisans) alınmasını vs. alıcı sağlamak zorundadır.Ancak genel bir kural olarak gümrük ve dış ticaret yasalarına göre bunlardan satıcı ve ihracatçı sorumludur.Bu bakımdan alıcının yükümlülüğü geçersiz olmaktadır.

Bir Incoterms klozu üzerindeki anlaşma şu şekilde olmalıdır:

3 harflik kısaltma/ mahalin açık ve net olarak tarifi / Incoterms’in durumu
(eski Incoterms’in yürürlükten kalktığı tarihin olmaması )

Örnek : FCA Bonn, Fabrika II, Örnek Sokak 7, ICC Incoterms 2010

Değişikliklere genel bir bakış:

 Gözden geçirilen (revize) Incoterms 2010’da şartlar 13’den 11’e düşürülmüştür.

 Yeni klozlar

o Dört şart yürürlükten kalkmış, buna karşılık 2 yeni kloz oluşturulmuştur
DAP ( Delivered At Place-Yerinede Teslim ) ve DAT Delivered At Terminal-Terminalde Teslim) DAF, DES,DEQ ve DDU’nun yerini almış olup, her türlü taşıma modunda uygulanabilir.

o DAT klozu, malların, taşıma vasıtasınca boşaltılmak üzere varış noktasında alıcıya sağlanması (teslim edilmesini) anlamına gelip, daha önceki DEQ klozunun yerini alıp, DEQ’in aksine,multimodal (çoklu vasıta için) kullanılabilir.
DAT Başka bir deyişle, Eşyanın alıcı ve satıcı tarafından belirlenmiş olan terminal noktasında (bu nokta bir liman ya da gümrük antreposu veya alıcının fabrikası olabilir) boşaltma masrafları satıcı tarafından karşılanmış olarak alıcının emrine bırakılmasıdır. Tüm gümrük işlemleri, masrafları, gümrükte doğan vergi, resim ve harçlar alıcıya aittir. Kaldırılan terimlerden DAF, DES ve DDU yerine getirilmiş bir terimdir.


o DAP klozu, malların, taşıma vasıtasınca boşaltılmak üzere belirtilen belirli bir noktada alıcıya sağlanması (teslim edilmesi) anlamına gelir. DAP daha önceki DAF,DES, ve DDU’nun yerini almıştır.
DAP başka bir deyişle, Eşyanın alıcı ve satıcı tarafından belirlenmiş olan boşaltma yerinde (bir liman iskelesi, gümrük noktası, havalimanı) boşaltma için hazır durumda nakliye aracının üzerinde alıcı emrine bırakılmasıdır. Tüm gümrük işlemleri, masrafları, gümrükte doğan vergi, resim ve harçlar alıcıya aittir.


o Her iki durumda da, malların belirlenen yere taşıma maliyetlerini/ terminal bağlantılı zarar risklerini satıcı üstlenir.

 Klozların yeni yapısı:

o Incoterms 2010’daki yeniliklere, tüm taşıma modlarına uygulanabilen yedi multimodal ve sadece deniz ve iç su yoluna uygulanabile dört kloz olamak üzere klozların bölümlendirilmeleri de dahildir.

INCOTERMS-2010

Tüm taşıma modlarını kapsayan klozlar:

EXW – Ex Works (Fabrikada Teslim)
FCA – Free Carrier (Taşıma Vasıtasının Yanında Teslim)
CPT – Carriage Paid To (.......... kadar Navlun Ödenmiş)
CIP – Carriage and insured paid to (.... kadar Navlun ve Sigorta Ödenmiş)
DAT – Delivered At Terminal (Teminalde Teslim)
DAP – Delivered At Place (Belirlenen Noktada Teslim)
DDP – Delivered Duty Paid (Gümrük Vergileri Ödenmiş Olarak teslim)

Sadece deniz ve iç su yolunu kapsayan klozlar:

FAS – Free Alongside Ship (Geminin Yanına Teslim)
FOB – Free On Board (Gemiye Yükleyerek (Küpeştesinden geçmiş) Teslim)
CFR – Cost and Freight (Mal Bedeli ve Navlun Ödenmiş Olarak)
CIF – Cost, Insurance and Freight (Mal Bedeli,Sigorta ve Navlun Ödenmiş Olarak Teslim)

 Risk transferi noktası olarak geminin küpeştesinin dikkate alınmaması

o Risk transferi açısından, FOB, CFR ve CIF ayrıca modernize edilmiştir. Şimdiye kadar geminin küpeştesini geçmemiş olmak şartıyla, mallardaki tüm zarar ve ziyanı satıcı üstlenmekteydi.Yeni Incoterms 2010’la risk transferi ancak malların gemide doğru bir biçimde yüklenmesinden sonra
gerçekleşmektedir.

 Güvenlik Incoterms’e giriyor

o Uluslararsı taşıma zincirinde terörist saldırıların önlenmesi uzun zamandır önemli bir konu olarak yerini korumaktadır. Incoterms 2010, bu gelişmeleri dikkate alarak,gerektiğinde güvenlikle ilgili önlemlere ilişkin masrafları hangi tarafın üstleneceğini, belirli klozlara satırlar ekleyerek ( Bellirli noktalarda A2/B2 veya A10/B10).

 Sigorta kapsamı

o Sadece CIP ve CIP şartları satıcının malları sigortalamasını öngörür. Malların nakliyesi esnasında alıcının karşılaşacağı zara ve ziyana karşılık satıcının sigorta kontratı sağlaması gerekir.CIF ve CIP şartlarında, alıcı, satıcının minimum kapsamlı bir sigorta yapmakla yükümlü olduğunun bilincinde olmalıdır.

Bunun nedeni ise, belirli, özellikle dökme mallar için minimum kapsamın mümkün olabilmesidir.Müşteri daha geniş kapsamlı bir ya da kendi ekstra sigorta düzenlemelerini yerine getirmelidir.

30 Ekim 2010 Cumartesi

Dış Ticarette Kullanılan Belgeler Nelerdir?

Dış ticarette kullanılan belli başlı belgeler


A.T.A KARNESİ (A.T.A Carnet)
Eşyaların gümrük vergisine tabi olmadan geçici kabulüne imkan sağlayan ve milli gümrük belgesi yerine kullanılmak üzere düzenlenen belgedir.

ANALİZ RAPORU (Certificate of Analysis)
Tahlil gerektiren, özellikle gıda ve kimyasal maddeler için gerekli olan rapordur.

A.TR. DOLAŞIM BELGESİ (Movement Certificate)
Türkiye ile Avrupa Birliği’nde serbest dolaşımda bulunan eşyanın Katma Protokol’de öngörülen tercihli rejimden yararlanabilmesi için ihracatçı ülke yetkili kuruluşlarınca düzenlenen belgedir.

BİTKİ SAĞLIK SERTİFİKASI (Phytosanitary certificate)
Bitki veya bitkisel ürünlerin tehlikeli hastalık, zararlı maddeler, ilaç kalıntıları içermediği ve haşereden korunmuş olduğunu gösteren belgedir.

ÇEKİ LİSTESİ (Weight List)
Malların yüklendiği taşıtlar itibariyle her birim, paket, çuval vb. ağırlığının ayrıntılı gösterildiği listedir.

KOLİ/AMBALAJ LİSTESİ (Packing List)
İhraç edilecek ürünlerin ambalajı, her bir kutu, balya veya çuvalın içinde neler olduğu ve yüklemeye konu kolilerin boyutları ve ağırlığı gibi detaylı bilgiler içeren listedir.

EUR.1 DOLAŞIM BELGESİ (Movement Certificate)
EFTA Ülkeleri , Türkiye ile Serbest Ticaret Anlaşması imzalamış olan diğer ülkeler ile ticarette ve Türkiye’nin Avrupa Birliği ile demir çelik ürünlerinde imzaladığı anlaşma kapsamı ürünlerin ticaretinde düzenlenen belgedir.

TİCARİ FATURA (Commercial Invoice)
Satılan malın cinsi, ismi, miktarı, birim satış fiyatı ve toplam bedeli gibi bilgileri gösteren mahallinde tanzim edilen kesin satış faturasıdır.

PROFORMA FATURA (Proforma Invoice)
Satıcı tarafından alıcıya gönderilen bir satış teklifi ya da ön fatura niteliğindedir.

KONSOLOSLUK FATURASI (Consular Invoice)
İhracatçı firmanın malını ihraç edeceği ülkenin konsolosluğundan temin edeceği boş fatura formunu doldurarak konsolosluğa tasdik ettiği faturalardır.

TASDİKLİ FATURA (Legalized/Certified Invoice)
İhracatçı firma tarafından yabancı alıcıya kesilmiş olan ticari faturanın, ithalatçı ülkenin konsolosluğu tarafından onaylanması sonucunda tasdikli fatura elde edilmiş olur.

NAVLUN FATURASI (Freight Invoice)
Navlun satıcı tarafından ödendiğinde düzenlenen taşıma ücretini de gösterir faturadır. Navlun tutarı mal bedeline dahil veya ayrı olarak gösterilebilir.

GÖZETİM BELGESİ (Inspection Certificate)
Ticarete konu olan malın satış sözleşmesinde öngörülen koşullara uygunluğunu göstermek amacıyla bir gözetim şirketi tarafından hazırlanan belgedir.

GÜMRÜK BEYANNAMESİ (Customs Declaration Form)
İhracatta, Gümrük Mevzuatı uyarınca doldurularak ilgili ihracatçı birliği tarafından onaylanmasından sonra gümrük idaresine sunulan belgedir.

HELAL BELGESİ (Helal Certificate)
İslam ülkelerinin et ithalatında talep ettikleri, kesimlerin islami kurallara uygun olduğunu gösterir belgedir.

SEVK BELGESİ – KONŞİMENTO (Bill of Lading/Consignment Note)
İhracatçı ile nakliyeye konu olan malları belli bir noktadan diğerine taşıyacak olan taşıyıcı arasında yapılan taşıma sözleşmesidir.

DENİZ KONŞİMENTOSU (Marine/Ocean Bill of Lading)
Deniz taşımacılığında belge konusu malların taşınmak üzere teslim alındığını ya da yüklendiği kanıtlayan belgedir.

KARAYOLU TAŞIMA BELGESİ (Road Waybill)
Malların nakliyeci firma tarafından istenilen yere taşınmak üzere teslim alındığını gösteren belgedir.

KARMA TAŞIMA BELGESİ (Combined Bill of Lading)
Belgeye konu malların taşımasında birden fazla taşıma aracı sözkonusu olduğu durumlarda taşıyıcı tarafından yükletene verilen ve malların teslim alındığı yerden varış yerine kadar taşınacağını gösteren belgedir.

MENŞE ŞEHADETNAMESİ (Certificate of Origin)
Dış ticarete konu malların menşeini yani üretildiği ülkeyi gösteren belgedir.

ÖZEL MENŞE ŞEHADETNAMESİ-FORM A (Certificate of Origin)
Genel Preferanslar sisteminin sağladığı tavizli gümrük oranlarından yararlanılması için preferans tanıyan ülkelere yapılacak ihracatta düzenlenen menşe şehadetnamesidir.

RADYASYON ANALİZ BELGESİ (Radiation Certificate)
Tarım ürünlerin kabul edilebilir orandan fazla radyasyon içermediğini veya radyasyonsuz olduğunu kanıtlayan belgedir.

SİGORTA POLİÇESİ (Insurance policy )
Sigortalı ile sigorta firması arasında yapılan sözleşme uyarınca sigortaya konu olan malın risklere karşı sigorta edildiğini kanıtlayan ve tarafların hak ve sorumluluklarını gösteren belgedir.

TIR KARNESİ (TIR Carnet)
1959 yılında Cenevre'de imzalanan TIR sözleşmesine (Transit International Routier) üye olan ülkeler arasında uluslararası nakliyat yapan araçlar için kullanılan belgedir.

HAVAYOLU TAŞIMA SENEDİ/HAVA KONŞİMENTOSU (Airwaybill)
Havayolu şirketlerince düzenlenen malların taşınmak üzere teslim alındığını gösteren belgedir.

28 Eylül 2010 Salı

Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ)

Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ)
(World Trade Organization, WTO),

1929 Dünya buhranından sonra, bütün ülkeler merkantilist bir felsefe ile ithalatı yasaklama ve kısıtlama yoluna gittikleri için dünya ticareti durma noktasına kadar gelmiştir. Bu tarihten sonra hemen hemen bütün ülkeler yüksek tarifeler, kotalar, döviz kontrolleri, ithalat yasakları gibi koruyucu önlemlerin arkasına ekonomilerini gizlemişlerdir. Amaç yerli sanayileri korumak, yurtiçi üretimi artırmak ve yurt içinde katma değer yaratarak işsizlik sorununa da çözüm bulmak idi. Komşuyu fakirleştirme politikası da denilen dış ticareti kısıtlayıcı misillemelere dayanan uygulamalar az gelişmiş ülke ekonomilerinin kalkınmasını ve gelişmiş ülke ekonomilerinin büyümesini engelliyordu. Sanayi devriminden sonra stokta biriken malları ihraç etmek için, özellikle sanayileşmiş ülkeler serbest ticaretin faydaları üzerinde durmaya ve dünya ticaretini serbestleştirme çabaları içine girmişlerdir. Ancak araya ikinci dünya savaşının girmesiyle bu çalışmalar hızını kesmiş, ikinci Dünya Savaşından sonra ise hız kazanmıştır.

Dünya ticaretini serbestleştirmek için 1944 yılında Bretton Woods Konferansı düzenlenmiştir. Bu konferansta uluslararası ekonomik faaliyetleri geliştirmek için üç kuruluşun kurulması kararlaştırılmıştır. Böylece dünya ekonomisi üç ayaklı bir saç ayağı üzerine oturtulacaktı.

Bunlar;

a)Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası (IBRD): Uluslararası yatırımlara finansman imkânları sağlayacak, azgelişmiş bölgelerin kalkınmasına yardımcı olacaktı. Daha sonra kurulduğunda adı Dünya Bankası olarak değişmiştir.

b)Uluslararası Para Fonu (IMF): Uluslararası parasal ve sorunları çözümleyecek, uluslararası para sisteminin oluşmasını ve düzenli bir şekilde işlemesini sağlayacaktı.

c)Uluslararası Ticaret Örgütü (ITO): uluslararası ticareti düzenleyecek, serbest ticaretin önündeki tüm engelleri kaldıracak, ülkelerin ekonomik kalkınmasını hızlandıracak, mal piyasalarında istikrarı sağlayacaktı.

Böylece dünya ekonomisi üç temel ayak üzerine oturtulacaktı. Ancak ikinci dünya savaşının araya girmesiyle bu çalışmalar kesintiye uğramıştı. Bu kuruluşlardan ilk ikisi kurulmuş ve faaliyete geçmiştir. ITO, başta bir Birleşmiş Milletler kuruluşu olarak faaliyet göstermesi tasarlanmıştı. Ancak korumacılıktan yana olan bazı üretici örgütleri bu kuruluşun faaliyete geçmesini engellemişlerdir. Başta ABD olmak üzere birçok ülkenin yasama organlarında onaylanmamıştır. Diğer bir kısım ülkenin de yasama organlarında uzun süre onaylanamayacağı anlaşılmıştı. Bu nedenle bir taraftan ITO’nın faaliyete geçirilmesi çalışmaları devam ederken diğer yandan batılı ülkeler bir hazırlık komitesi oluşturma ve bir an önce tarifelerin indirimi görüşmelerinin başlaması düşüncesiyle harekete geçmişlerdir.

Bu amaçla ilk tarife indirimi görüşmeleri 1947 yılında başlamış ve sonuçta 30 Ekim 1947 tarihinde Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması (GATT) imzalanmış, 10 Ocak 1948 tarihinde de yürürlüğe girmiştir. GATT üye ülkeler için bağlayıcılığı olan bir kurum değildi. Sadece dünya ticaretinin serbestleştirilmesi için bir forum, bir görüşmeler zinciri şeklindeydi. O yüzden üye ülkelerin yasama organlarından geçmesine de gerek yoktu. Ancak uzun vadede üye ülkeler için bağlayıcılığı ve yaptırımları olan ITO gibi bir örgütün kurulacağı da hedeflenmişti. Böylece DTÖ’nün ilk temeli atılmış oldu. Ticaret turlarından oluşan bu GATT sistemi, 1 Ocak 1995 tarihinde DTÖ’nün kurulmasına yol açmıştır.

1948 yılındaki kuruluşundan 1.1.1995’e kadar geçen sürede Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması, uluslararası ticareti düzenleyen ve üzerinde anlaşılan tek uluslararası çok taraflı sözleşme olmuştur. GATT (Ticaret ve Gümrük Tarifeleri Genel Anlaşması-General Agreement on Tariffs and Trade), ticari ilişkilerde rekabeti bozan ve ticaret kısıtlayan engellerin görüşülerek kaldırıldığı en önemli uluslararası kuruluş olmuştur.

GATT üyeleri, dünya dış ticaretinde %90’ın üzerinde bir paya sahiptir. GATT’a taraf ülkeler, aralarında ortaya çıkan ticari sorunlar ile bunların çözüm yolları ve dünya ticaretinin geliştirilme imkanlarını görüşmek için belirli sürelerde toplanmıştır. Bu niteliğiyle GATT, uluslararası bir Dünya Ticaret Formu olarak görev yapmıştır.

27 Eylül 2010 Pazartesi

Uluslararası Taşımacılık Kuralları

1- TAŞIMA SÖZLEŞMELERİ

Incoterms kuralları çerçevesinde taraflar arasında yapılan ve nakliyecinin malı ücret karşılığında bir yerden başka bir yere taşımayı üstlendiği sözleşmedir.

Taşıma sözleşmelerinde format olarak; taraflar, taşınacak mal ile ilgili bilgiler, paket adedi, brüt ağırlığı, taşıyacak araç, yükleme ve boşaltma yeri ve yükleme tarihi bulunmaktadır.


1.1. TAŞIMA SÖZLEŞMESİ TÜRLERİ

Taşıma sözleşmesinin adları ve taşıma biçimleri, taşımacılık türlerine, araçlarına ve nakliyecilerine göre değişmektedir.

Taşıma sözleşmelerinin taşıma türlerine göre olan adlandırmaları şunlardır:

- Denizyolu Taşımalarında: Ocean Bill of Lading (B/L) Deniz Konşimentosu (1)

- Demiryolu Taşımalarında: Railway Bill (RWB) Demiryolu Taşıma Senedi (2)

- Karayolu Taşımalarında : Truck Bill of Lading veya CMR Karayolu Taşıma Senedi (3)

- Havayolu Taşımalarında : Airway Bill (AWB) Havayolu Taşıma Senedi

Nakliyeci Birlikleri Uluslararası Federasyonu (FIATA-International Federation of Freight Forwarders Associations) ile nakliyeciler tarafından düzenlenen diğer taşıma sözleşmelerinin adları ise şunlardır:

- FCR : Forwarders Certificate of Receipt - Nakliyecinin mal teslim alma belgesi (5)

- FCT : Forwarders Certificate of Transport - Nakliyecinin eşya taşıma belgesi

- FBL : FIATA Negotiable Combined Transport Bill of Lading -
FIATA ciro edilebilir karma taşıma konşimentosu (7)

- FWR : FIATA Warehouse Receipt - FIATA Ambarlama Belgesi (8)

- TBL : Trough Bill of Lading - Konşimento (9)


1.2. TAŞIMA SÖZLEŞMELERİNİN KAPSAMI

Bir taşıma sözleşmesinde aşağıda belirtilen bölümlerin bulunması gereklidir:

1.2.1. Taşıma Sözleşmesinin Tarafları:

a) Gönderen: Taşıma sözleşmesinin taşıyıcı karşısındaki tarafını oluşturan, malın sahibi olması gerekmeyen ve sözleşmeyi kendi adına yapan kişidir.

b) Taşıyıcı: Taşımacılık işini meslek edinmiş olan, taşıt sahibi olup olmaması önemli olmayan ve bir ücret karşılığı taşıma işini üstlenmiş olan kişidir. Taşıyıcı, taşıma işini ara taşıyıcılara (taşeronlara) devredebilir.

1.2.2. Taşıma Sözleşmesi ile ilgili Diğer Kişiler:

a) Gönderilen: Taşıma senedinde gönderenin emrine göre, taşınan malın yolculuk sonunda teslim edileceği belirtilen kişidir. Hukuken "kıymetli evrak" niteliğinde olan "Taşıma Senedi"nin bir asıl nüshasının gönderilen tarafından taşıyıcıya teslimi ile eşyanın taşıma işlemi sona erer ve taşıyıcı ücrete hak kazanır.

b) Taşınacak Malın Sahipleri: Gönderilen kişi (ya da kurum), her zaman mal sahibi olmayabilir. Mal, satış sözleşmesi veya akreditife göre banka adına veya göndericinin temsilcisine gönderilebilir. Bu tür durumlarda teslimdeki malın sahibi "Final Consignee" tabir edilen "Son Alıcı" kısımında gösterilir.

c) Bildirimin Yapılacağı Taraf (Notify): Dış Ticaret Taşıma Sözleşmelerinde "Notify" bölümü;

Alıcının başkasının gönderilen olarak belirtilmesi halinde, mal sahibini,

Mal sahibini, alıcının kendisini gönderilen olarak belirtmesi halinde; temsilcisini gösterir.

Alıcı veya bildirim yapılacak taraf olarak gösterilecek kişiler, akreditif mektubu veya satış kontratına uygun olmalıdır.

1.2.3. Taşınacak Mal

a) Malın Tanıtıcı İşaretleri: Taşıma sırasında, yapılacak aktarmalarda ve varış yerinde, malı tanımak için alıcı, malın veya paketinin üzerine tanıtıcı marka ve numara konulmasını satıcıdan isteyebilir.

Malın ya da paketinin üzerine satıcı tarafından konulan marka, genellikle satıcının adı veya işareti ile alıcının adı veya işaretini, varış yerini, kullanım yerini ve akreditif numarasını gösterir.

Sözkonusu malın veya paketinin üzerine satıcı tarafından konulan numara, gönderinin kaç kap olduğunu gösterir.

b) Malın Kap Adedi: Taşıma senedinin en önemli bölümü, göndericinin, taşıyıcıya nakledilmek üzere kaç parça malı veya paketi teslim ettiğini gösteren bölümüdür.

Malın kap adedi, her elleçlemede tek başına hareket eden mal veya onun paketidir.

c) Malın Tarifi (Tanımı): Taşıma senedinin diğer bir önemli bölümü, alıcının satıcıdan satış sözleşmesi veya akreditife göre aldığını belirttiği malın tarifini gösteren bölümdür.

Bu bölüme, satış sözleşmesinde veya akreditifte belirtilen eşyanın tam adının yazılması ve kısa tanımının yapılması gerekmektedir.

d) Malın Ağırlığı: Taşıma senedinin önemli bir bölümü de, gönderenin taşıyıcıya teslim ettiği malın ya da paketinin brüt ağırlığını gösteren bölümdür.

Malın ağırlığı, nakliyecinin taşıyacağı ağırlıktır. Malın niteliğine göre firesi varsa, fire oranı taşıma sözleşmesinde gösterilmelidir.

Taşıyıcı navlununu, taşıma şekline göre ve malın brüt ve/veya hacmini baz alarak hesaplar.

e) Malın Hacmi: Taşınacak malın veya paketinin, boyunun, eninin ve yüksekliğinin çarpılması ile bulunan mal hacmi, malın araçta kaplıyacağı bölümü gösterir.

Malın hacmi, taşıma fiyatının hacim üzerinden belirlediği suyolu taşımalarında önemlidir.

1.2.4. Taşıma Türü ve Aracının Adı: Malın taşıma türü ve taşımayı yapacak olan araç veya araçların cinsi ve adı taşıma senedinde belirtilmektedir. Taşıma senedinde taşıma biçimlerine göre;

Demiryolu taşımalarında vagon numarası,
Karayolu taşımalarında kamyon ya da römorkun plaka no'su,
Denizyolu taşımalarında geminin adı (bazı hallerde bayrağı) ve
Havayolu taşımalarında ilgili uçak şirketi ve konişmento no'su gösterilmektedir.

1.2.5. Malın Çıkış, Aktarma ve Varış Yerleri: İlgili belgeler ile,

- Gönderenin, nakliyeciye malı teslim ettiği yer, çıkış/yükleme yerini belirtir,

- Taşınan malın, nakliyat sırasında araç değiştirmesi halinde, aktarmanın yeri taşıma senedinde yer almalıdır,

- Malın, nakliyeci tarafından gönderilene teslim edileceği yer, varış/boşaltma yeri olarak taşıma senedinde belirtilir,

Nakliyatçı, varış noktasında malı teslim ederek navlun ödemesine hak kazanır.

1.2.6. Taşıma Sözleşmesi Tarih ve Numarası ile Düzenlenme Tarihi: Taşıma senedinde taşıma sözleşmesinin yapıldığı tarih ile sözleşme numarası ve taşıma senedinin düzenlendiği tarih, ayrı bölümlerde gösterilir.

1.2.7. Taşıma Sözleşmesinin Nüshaları: Taşıma sözleşmelerinin kaç nüsha olarak düzenleneceği genellikle ilgili malın satış sözleşmelerinde veya akreditiflerde belirtilmektedir. Taşıma senetleri genellikle taşıma biçimine göre 1-3 asıl, 7-9 suret olarak düzenlenmektedir.

1.2.8. Taşıma Ücreti: Mal taşıma ücreti, gönderilenin ücreti ödeyeceği hallerde, taşıma senedi üzerinde yer almaktadır.

Demiryolu ve havayolu taşımalarında taşıma ücreti, taşıma sisteminin gereği olarak taşıma senedinde belirtilmektedir.


2- TAŞIMA SÜRELERİ

Dış ticarette malın, gönderen tarafından taşıyıcısına teslim edilerek, taşıyıcı tarafından gönderilene teslim edilmesi süresinde geçen zaman malın yeniden ekonomik değerlendirme olanağını yaratması bakımından önemlidir.

Taşıma süreleri, taşıma türüne göre değişmekte olup, yukarıda belirtilen uluslararası sözleşmelerde coğrafi özellikler gözönüne alınarak kesin bir süre belirtilmemekte, ancak bir günde yapılacak kilometre olarak zikredilmektedir.

Öte yandan, taşıma süreleri taşıma sözleşmeleri üzerinde de bir koşul olarak belirtilebileceği gibi, sözkonusu süre, ticari teamüller gözönüne alınarak da saptanabilmektedir. Ülkemizin de taraf olduğu uluslararası sözleşmelerdeki önerilen süreler taşıma türlerine göre aşağıda belirtilmiştir:

2.1. DENİZYOLU TAŞIMALARI:

Gerek uluslararası taşıma sözleşmesi ve gerekse "Konferans"lar (*), geminin bir günde yol alacağı mesafeyi belirtmemişler ve "sözkonusu bölge koşullarında nünasip görülen müddet" olarak belirtmekle yetinmişlerdir. Ancak, yaklaşık bir fikir vermesi bakımından bu sürenin, geminin bir saatlik hızının 24 ile çarpılması ile belirlenebileceği söylenebilir. (*): Denizyolu taşıyıcı birlikleri ve gemi armatörleri, taşıma bölgelerine göre kendi aralarında "Konferans" adı verilen kurallar koyarak uygulayabilmektedirler.

2.2. KARAYOLU TAŞIMALARI:

Bir kamyonun bir günde katedebileceği ortalama yol CMR Konvansiyonunda 450 km olarak belirtilmiştir.

2.3. DEMİRYOLU TAŞIMALARI:

CIM sözleşmesine göre vagonun bir günde alacağı ortalama mesafe 300 km'dir.

2.4. HAVAYOLU TAŞIMALARI:

IATA -Uluslararası Hava Taşımacıları Birliği'nin- yayımladığı tarifelere bakarak taşıma süresi belirlenir.


3. TAŞIYICI ARAÇ KAPASİTELERİ

Nakliye sözleşmesi yapan taraflar, taşıma için kullanılacak araçların yükleme kapasitelerini iyi bilmek zorundadırlar. Dış ticarette aracın kapasitesi, malın ağırlığı, boyutları ve brüt hacimleri dikkate alınarak belirlenmelidir. Bu aşamadan sonra araç seçimi yapılmalı ve sevkiyatların partileri ve taşıma işinin araçların kapasitelerine uygun olarak programlanması yoluna gidilmelidir.

Malın yükleneceği araçların kapasitesi ve buna uygun olarak ödenecek navlun, aşağıda taşıma türlerine göre açıklanmıştır.


3.1. GEMİLER:

Deniz taşımacılığında konvansiyonel olarak kullanılan Genel Yük ve Ro-Ro gemileri ile ilgili ayrıntılar "Lloyd's Kayıt Kütüğü"nde verilmektedir. Böylece geminin boyutları ve istihap haddi, ambar kapaklarının sayısı vs. hakkında bilgi sahibi olunması mümkündür.

Alıcı ve satıcı tarafından dikkate alınması gereken en önemli nokta, gemi boyutlarının, ambarların ve güvertelerin, bilinen türden Genel Yük gemileri ve Ro-Ro gemileri ile taşınacak olan eşyanın boyutları ve ağırlıkları için yeterli olmasıdır.

3.2. KAMYONLAR:

Kamyonların istihap hadleri (yükleme kapasiteleri), kamyonun dingil sayısına ve ülke yollarının brüt dingil kapasitesine göre değişir.

Örneğin 5 dingilli bir kamyonun brüt kapasitesi Türkiye'de 42 ton, Avrupa Ülkelerinin çoğunda 40 ton, BDT (Bağımsız Devletler Topluluğu) ülkelerinde ise 38 tondur.

Kamyonların net yükleme kapasiteleri boş ağırlıktan ve dingil sayısına bağlı olarak değişen, kabul edilebilir brüt birleşik ağırlıktan hesaplanır.
- Normal platformlu 5 dingilli bir treylerin yükleme boyutları ve kapasitesi: Uzunluk 12.10 mt veya 13.60 mt. Genişlik 2.40 mt. Yükseklik 2.35/2.40 mt. Kapasite 24 ton/68 m3 veya 24 ton/80 m3.

- Jumbo tipi 5 dingilli bir treylerin yükleme boyutları ve kapasitesi: Uzunluk 12.10 mt. veya 13.60 mt. Genişlik 2.40 mt. Yükseklik 2.35/2.80 mt. kapasite 24 ton/80 m3 veya 26 ton/90 m3

3.3. UÇAKLAR

Uçakların yükleme kapasiteleri, uçak tiplerine ve uçağın kargo kapısının boyutlarına göre değişir.

Hava kargoları genellikle havayolu konteynerlerinde ve paletlerinde nakledilir. Bunlar, yükleme-boşaltma sırasında, havalimanında malın transferlerini çabuklaştırır ve kolaylaştırırlar.

Yaygın olarak kullanılan havayolu paletlerinin ve konteynerlerinin yükleme boyutları ve kapasiteleri aşağıdaki gibidir:

- LD3 Havayolu Konteyneri:

Uzunluk 1.46/1.96 mt. Genişlik 2.14 mt. Yükseklik 1.58 mt. Kapasite 1.508 kg/3.8 m3

- LD7 Havayolu Konteyneri:

Uzunluk 3.07/1.98 mt. Genişlik 2.14 mt. Yükseklik 1.58 mt. Kapasite 5.808 kg/10.5 m3

- Havayolu Paletleri:

Uzunluk 3.18 mt. Genişlik 2.44 mt. 5.918 kg kapasite



3.4. KONTEYNERLER:

Malın hasara uğramadan varış noktasına ulaşması, paketleme giderlerinden tasarruf edilmesi, rahat ve çabuk elleçlemenin getirdiği avantajlar, uluslararası ticari taşımada konteyner kullanımını gün geçtikçe artırmaktadır.

Konteynerler; denizyolu ve nehiryolu (suyolu), demiryolu, karayolu taşımalarında ve bazen de havayolu taşımalarında kullanılmaktadır.

Konteynerlerin TEU (20 feetlik konteyner) ve FEU (40 feetlik konteyner) olmak üzere 2 değişik tipi ve her iki tipinde "kuru yük", "üstü açık", "flatrack" ve "platform" gibi türleri bulunmaktadır.

- TEU (20' kuru yük konteyneri) yükleme boyutları ve kapasitesi:
Uzunluk 5.90 mt. Genişlik 2.35 mt. Yükseklik 2.38 mt. Kapasite 221.7 ton/33 m3

- FEU (40' kuru yükleme konteyneri) yükleme boyutları ve kapasitesi:
Uzunluk 12.02 mt. Genişlik 2.35 mt. Yükseklik 2.38 mt. Kapasite 26.5 ton/67 m3

Bu hususta pratikte karşılaşılan en büyük sorun, havayolu sözleşmeleri (airway bills) hariç, ilgili aracın ya da konteynerın yükleme kapasitesinin ölçü birimi üzerindeki tahdittir. Yükleme ordinosinda genellikle m³ üzerinden hesaplama yapılmakta ancak ;

1 m³ à 330 kg
1 m³ à 600 kg de olabilmektedir.

Böyle bir durumda ;

a) İlgili nakliye firmasının konuya yaklaşımı,

b) Destinasyon ülkenin ya da güzergâh ülke(ler)in uyguladığı yol vergileri (ve istihap haddi üzerinden alınan diğer ödemeler) belirleyici olmaktadır.



4. TAŞIMA FİYATLANDIRMA İLKELERİ

Taşıma fiyatlandırma esası; taşıma türü, tipi ve araca bağlı olarak değişmektedir. Nakliyatçı, taşıma sözleşmesine dayanarak malı veya paketini göndericiden teslim alarak gönderilene teslim etmekle yükümlü olup, bu işi bir taşıma ücreti karşılığında yapmaktadır.

4.1. DENİZYOLU TAŞIMALARI FİYAT TARİFELERİ

Denizyolu taşımalarının yoğun olduğu bölgelerde sürekli ve düzenli sefer yapan nakliye firmaları ile gemi armatörleri "Konferans tarifeleri" adıyla herhangi bir bölgeye yapılacak veya o bölgeden yüklenecek denizyolu taşımalarında, sabit taşıma ücret tarifeleri uygulamaktadırlar.

a) Genel Kargo Gemileri: Denizyolu taşıma ücretleri ağırlık/hacim (ton veya m3/weigh or measurement) "hangisi fazla ise" esasına göre saptanmaktadır. Dolayısıyla denizyolu taşımacısı navlun ücretini malların toplam ağırlığına veya toplam hacmine göre talep etme seçeneğine sahiptir.

b) Konteyner Gemileri: Konteyner navlun ücretleri, 20' veya 40' kuru yük/üstü açık, platrack/platform tipi konteynerlerin adedi üzerinden hesaplanır. Denizyolu ile yapılan konteyner taşımalarında ağırlık/hacim hesabı kullanılmaz.

c) Ro-Ro Gemileri: Ro-Ro gemilerinde taşınan karayolu treylerlerinin uzunluğu 16.00/16.50 mt. genişliği de 2.50 mt. olan gemide kapladığı uzunluğu (linermeter) esas alınarak hesaplanır. Ro-Ro gemileriyle taşınan denizyolu konteynerlerinin taşıma ücretleri 20' veya 40' konteyner başına, genel kargo için taşıma ücreti ise ağırlık /hacim esasından hesaplanır.

Denizcilik sektörüne ilişkin taşıma ücretleri, serbest piyasa koşullarında oluşarak, Şubat-Temmuz ayları arası düşük düzeyde ve Ağustos-Ocak arası yüksek düzeyde seyretmektedir.

4.2. KARAYOLU TAŞIMALARI FİYAT TARİFELERİ

Dış ticaretimizin karayolu nakliyelerinde taşıma fiyatı, komple araç esasına göre belirlenmekte ve standart bir taşıma ücret tarifesi bulunmamaktadır.

Genellikle bir treylerin hacmi, taşıdığı ağırlıktan 3 kat fazladır. Bu nedenle parça yük (qrupaj) taşımalarında, karayolu taşımacılık ücretleri 3 m3=1 ton veya 1 m=5 m3 esasında hesaplanır.

Karayolu taşıma ücretleri ihracat taşımalarının yoğun olduğu Ağustos-Ocak aylarında, diğer aylara nazaran daha yüksek seyretmektedir. Ülkemize karayolu ile yapılan ithalat taşımalarının ücretleri ise, Avrupa'dan Ortadoğu ülkelerine yapılan transit karayolu taşımalarının yoğunluğuna göre değişmekte ve genellikle Kasım-Aralık aylarında yükselmektedir.

5. STANDART TAŞIMA ARAÇ-GEREÇLERİ

5.1. KONTEYNER

Boyutları ve darası bir örnek olan kaplara "konteyner" adı verilir. Konteyner, taşıma sistemini bütünleştirir. Satıcıdan alıcıya kadar kesintisiz bir taşıma hizmeti sunulmasına ortam hazırlar ve "kombine" (çoklu) taşımacılığa da (kara+deniz+hava+nehir+demiryolu) olanak tanır.

Konteynerde en ve yükseklik sabit olup, 8 kademdir (244 cm). Boy ise 10,20, 30 ve 40 kadem olarak esasta 4 çeşittir. Bununla birlikte, kullanımı az olmasına karşın 5 ve 7 kademlik konteynerler de vardır.

Konteynerlere ilişkin belli-başlı kavramları tanımlayacak olursak: dara (tare weigh), konteynerin boş yani yüksüz ağırlığıdır. TEU birimlik parça yük konteynerlerinde, dara yapımında kullanılan malzemeye bağlı olarak 1700 kg ile 2200 kg'ye kadar değişir. Dökmeyük konteynerinde ise dara ağırlığı 2789 kg'a kadar çıkabilmektedir.

Safi yük (payload), konteynere normal koşullarda konulabilen yük miktarıdır. Bu miktarın üst sınırı "azami yük"(maximum payload) olarak bilinir. TEU (yani 20 kademlik) konteynerde safi yük, konteynerin parçayük veya dökmeyük konteyneri oluşuna göre değişir. Parçayük konteynerinde azami yük 18120 kg iken, dökmeyük konteynerinde 1753 kg olabilmektedir.

Konteyner ağırlığı (gross weigh), konteynerin içindeki yüküyle birlikte ağırlığıdır. Bunun azami yükle olan ağırlığı ise konteyner azami ağırlığı (maximum gross weigh) olarak adlandırılır.

Konteyner hacmi (capacity), konteynerin iç hacmi toplamıdır. Genellikle m3 olarak gösterilir. "Cuft" olarak da gösterilmektedir.

Konteyner ağzı (açıklığı) (door dimension), yükleme-boşaltmanın yapılacağı açıklığın (kapının) boyutlarıdır. Yüklüklerde yükün alınıp verilmesine elverişli en az bir açıklık bulundurulmak durumundadır. Konteynerin ön veya arka yüzünde açılan kapıların konteynerin iç kesidine eşit genişliği olacaktır. Böylesi kapıların genişliği 228.6 cm, yüksekliği de 213.4 cm olacaktır. Ancak yüksekliği 8 kadem olan 1AA (yani 40'lık) konteynerde kapı (açıklık) genişliği aynı (228.6 cm) iken, yüksekliği 226.1 cm olacaktır.

Konteyner yüklükleri, çelik, alüminyum, kontrplak, fiberglas veya bunların karışımından üretilmiş malzemelerden yapılır ve yapım malzemesinin seçiminde yüklüğün kullanım amacı ön planda gelmektedir. Yüklükler temelde 4 çeşittir:

a) Parçayük (kırkanbar) konteyneri, ambalajlı yüklerin taşınmasında kullanılır. Bazılarının üstü açıktır, bazılarında bir uçta kapı bulunur, bazılarının hem üstü hem de yanları açıktır. Bazı yüklükler ise havalandırma tertibatlı olabilmektedir.

b) Dökmeyük konteyneri, dökmeyüklerin taşınmasında kullanılır. Sıvı dökmeyük için olanları tank biçimindedir. Kuru dökmeyük için olanları ise parçayük konteyneri biçimlidir. Ancak, dara ağırlığı ve konteyner ağırlığında farklılıklar sözkonusudur.

c) Frigofrik konteyner, soğutulmuş (ya da dondurulmuş) yüklerin taşınmasına elverişlidir. Yalıtımlı olan bu türler, sefer sırasında taşıyıcının devresinden yararlanarak soğutma işlevini sürdürürler. Yalıtım nedeniyle frigofrik konteynerlerin iç hacimleri parçayük konteynerine göre %10 daha az olur. (Örneğin 40'lık bir parçayük konteyneri 60.5 m3 hacminde iken yine 40'lık frigofrik konteyner 56.8 m3'tür.) Konteyner yalıtımı, yalıtımın kalitesine göre değişmekle birlikte, konteynerdeki ısıyı 5 ila 15 saat koruyabilecek elverişliliktedir. Yalıtım malzemesi olarak da cam yünü, mantar, köpük ve fiberglas kullanılmaktadır. Yalıtma düzeni, +20 ile -30 C arasındaki ısının korunmasına uygundur.

d) Özel amaçlı konteyner ise, belli bir amaca yönelik olarak yapılmış (evcil hayvan konteyneri gibi) konteynerdir.

Konteynere, boyutları ve ağırlıkları farklı çeşitli yükler yüklenebilmektedir. Yüklerde ağırlık ve hacim arasındaki ilişki, istif faktörü (stowage factor) (st.f.) ile sağlanır .

İstif faktörü, 1 ton yükün kapladığı hacimdir. Uygulamada bu hacim kadem-küp (cuft) veya metreküp (cum) olarak ifade edilir. Buna göre, istif faktörü 50 olan bir yük, tonu 50 cuft yer kaplayan yük demektir. Bu yükün m3 cinsinden gereksindirdiği hacim, 1.4 cum'dur.

İstif faktörü (katsayısı) büyüdükçe yükün birim ağırlığının (yani tonunun) kapladığı hacim de büyür, tersine durumda da küçülür. Dolayısıyle, hafif ve hacimli yüklerin istif katsayısı büyük olur; yük ağırlaştıkça bu katsayı küçülür. Örnek vermek gerekirse, demir cevherinin (dökme) istif faktörüdür.** Buna karşılık pamuğun istif faktörü (balya) de 135'tir. Buna göre, demir cevheri ile yüklenecek bir konteyner, ağırlığını aldığı halde içinde boş hacim kalır; aynı konteynere pamuk yüklendiğinde ise, konteyner hacmini aldığı halde ağırlık yönünden tam yüke ulaşamaz.

5.2. ŞAT

Şat (veya layter), bir yüzer yapıdır. Bu araç, satıcının iskelesinde veya limanda yüklenir; buradan taşınacağı gemiye (lash) çekilir; şat gemisi de yüklü şatı yükleyerek alıcının limanına götürür. Şat, alıcının limanında suya bırakılır.

Şatlar değişik kapasitede yapılmaktadır. Ancak iç sularda seyreden araçlar daha çok 9.5 m'lik boyutta tercih edilmektedir.

5.3. TREYLER

RO/RO taşımacılığında kullanılan tekerlekli araçlardır. Liman ve karayolları bu araçların temel kullanım yerleridir. RO/RO gemilerinde değişik türde bir treyler kullanılır. Bazı türleri salt gemiye bağımlı çalışır; yani yüke elleçleme görevi görür. Hizmet alanı da gemi ve terminalle sınırlıdır. Bu tür treylerlere liman treyleri denir.

Bazı treyler türleri ise gemiye yük (yani taşıt) olarak girer; boşaltma limanında bir çekiciye bağlanarak (veya gemiye yüklendiği çekicisiyle) alıcının deposuna gönderilir. Bu tür treylerlere karayolu treyleri denir.

5.4. PALET

Yükü birimleştirmede kullanılan standart tavalardır. Yükler bu tavalara istiflenir ve ambalajlanır. Böylelikle de taşınmaya hazır hale getirilir. Palet, taşıma zincirinin hemen her halkasında kullanılmaktadır. Kullanımı alıcının deposunda başlamakta; kamyonda, nehir layterinde, trende, limanda (antrepoda ve rıhtımda) gemide devam etmektedir. Palet, birbirine bağlanmış iki palet ızgarasından oluşur. Palet ızgaraları arasında fork-lift çatallarının girebileceği kadar açıklık bırakılmıştır. Bu boşluk 10 cm'dir. Paletlerin vasfı (tahta, plastik vb.) ile ilgili olarak değişik ülkelerin (sıhhi) mevzuatlarından kaynaklanan farklılıklar olabilir, bu hususla ilgili olarak nakliyatçının ve (ilgili ithalatçı ve/veya müşavirliklerimiz aracılığı ile) ihracatçının haberdar olması gerekmektedir.


6. PAKETLEME

Esasen 1980 yılına ait Uluslararası Satım Sözleşmeleri Hakkında BM Sözleşmesi’nin 35/1 ve 35/2-b maddeleri, ambalaj mükellefiyetini satıcıya (ihracatçıya) yüklemiştir ; buna göre satıcı, cinsine göre eşyayı paketlemeden sevk edebileceği gibi, alıcısına hasara uğramadan ulaşması için eşyayı uygun malzeme ile paketlemekle yükümlüdür.

Alıcı eşyanın cinsine ve taşıma aracına uygun paketlenmesini satıcıdan isteyebilir ve paketleme tipini satış sözleşmesinde ve akreditifde şart olarak belirtebilir.

Denizyolu taşımalarında, paketlemenin denize dayanıklı tipte (Seaworth Packing) olması gerekmektedir.

Denizyolu ve karayolu taşımalarında aktarmalı veya karma taşıma yapılması halinde paketlemenin birkaç elleçlemeye (Multiple Handling) uygun olmasını alıcı talep edebilir.

Havayolu taşımalarında paketlemenin; taşıma ücretinin kilo bazında ödendiği gözönüne alınarak, hafif malzeme ile yapılmasına dikkat edilmelidir.

Paketleme ebadının demiryolu, karayolu ve havayolu taşıma araçlarının ve konteynerlerin yükleme ebadına uygun olarak yapılması, taşıma ücretlerinden tasarruf edilmesini sağlayacaktır.

Diğer bir deyişle; denizyolu taşımalarında paket edabıdın geminin ambar ebadına; demiryolu taşımalarında paketleme ebadının eninin ve yüksekliğinin 2.70 mt.yi ve uzunluğunun 12.50/18.30 mt.yi geçmemesine dikkat edilmelidir.

Karayolu taşımalarında, paketleme ebadı eninin ve yüksekliğinin 2.30/2.40 mt.yi ve uzunluğunun 13.60 mt.yi geçmemesi, havayolu araçlarında paketleme ebadının uçağın kapısından girebilecek ve havayolu palet ve konteynerlerine yüklenebilecek ebatta olması gerekmektedir.

Demiryolu ve karayolu taşımalarında, araçların yükleme ebadını geçer eşyalar Gabari Taşkını (Out of Gauge) olarak, özel taşıma iznini gerektirmekte ve taşıma ücretleri normal ücretlerin çok üstünde oluşmaktadır.

İlaveten paketleme faaliyeti özellikle 1/95 sayılı Ortaklık Konseyi kararıyla Türkiye ile Avrupa Birliği arasında tesis edilen Gümrük Birliği ve bu çerçevede imzalanan serbest ticaret anlaşmaları ile daha da önem kazanmıştır. Dahilde İşleme Rejimi kapsamında yapılan ihracatta, üçüncü ülkelerden (OGT / Ortak Gümrük Tarifesi’ne dahil olmayan ülkeler) ithal edilen malların nihai ürün olarak ihracında ya da Pan – Avrupa Menşe Kümülasyonu (PAMK) çerçevesinde nihai ürünün orijinini değiştirecek biçimde girdi olarak kullanılan nihai ürünlerin Türk malları ile birlikte sevkedildiği hallerde, bahse konu malların paketlemesinin ATR (ya da EURO) belgeleri eşliğinde ayrı ayrı yapılması, ihracatçıların OGT kapsamındaki ülkelerin gümrüklerinde sıkıntı çekmelerini önleyecektir



7. DOĞRUDAN VE KARMA TAŞIMALAR

Dış ticaret konusu eşyanın nakliyesi, satıcının, yüklediği yerden alıcının talep ettiği boşaltma yerine kadar aynı araçla yapılabileceği gibi araç değiştirerek de yapılabilir. Her iki halde de kullanılan taşıma sözleşmesi türü ayrı olmaktadır.

7.1. DOĞRUDAN TAŞIMA (DIRECT TRANSPORT)

Satıcının taşıma sözleşmesine dayanarak nakliyeciye teslim ettiği eşyanın, aynı taşıma aracıyla alıcısının belirttiği varış yerine kadar aktarma edilmeden taşınması, doğrudan taşıma konusunu oluşturur.

Alıcı, eşyanın doğrudan yani aktarmasız taşınacağını, satış sözleşmesinde veya akreditifte belirtmekle ve satıcı da buna uymakla yükümlüdür.

Nakliyecinin, taşıma senedinde eşyayı, satıcısından teslim aldığı noktadan alıcısına teslim edeceği noktaya kadar, doğrudan taşıyacağını belirtmesi gerekmektedir.

Taşıma senedinde, taşıma türü ve adı belirtilen araç ancak zorlayıcı nedenlerden (forcemajor) eşyayı varış yerinden başka bir yere boşaltabilir.

7.2. KARMA TAŞIMA (COMBINED TRANSPORT)

Nakliyecinin, taşıma sözleşmesinde, teslim aldığı eşyayı alıcısına kadar taşıması sırasında araç adını veya türünü değiştirmek ve dolayısıyla aktarma ederek taşıyacağını açıkca belirttiği halleri, karma taşıma olarak adlandırılır.

Alıcı, satın aldığı eşyanın aktarma edilerek taşınacağını satış sözleşmesinde veya akreditifte belirtmekle yükümlüdür.

Nakliyecinin, taşıma senedinde eşyayı, hangi noktada aktarma edeceğini ve aktarma edildikten sonra hangi taşıma türü ile taşıyacağını ve eğer biliniyorsa aracın adını, taşıma sözleşmesinde belirtmesi gerekmektedir.

Karma taşımalarda, genel taşıma sözleşmeleri kullanıldığı gibi, genellikle FIATA Negotiable Combined Transport Bill of Lading-FIATA Görüşülebilir Karma Taşıma Konşimentosu da kullanılabilmektedir.



8. TAŞIYICININ VE SEVKİYATÇININ SORUMLULUKLARI

Taşıyıcı, nakliye sırasında gözetimi altında bulunan eşyayı veya paketini yolculuk boyunca korumakla sorumludur. Eşyada veya paketinde herhangi bir hasar ya da zayi (kayıp) meydana gelmesi durumunda taşımacıların yükümlülükleri ulusal ticaret yasaları ile düzenlenir.

8.1. TAŞIYICININ EŞYAYI KORUMA YÜKÜMLÜLÜĞÜ

Taşıma sözleşmesi uyarınca, taşımacı malı bütün taşıma süresince korumayı ve bunları devraldığı biçimde teslim etmeyi taahhüt eder.

a) Zayi: Taşımacının malı veya paketini teslim aldıktan sonra, ticari teamüllere ve uluslararası kurallara göre süresinde alıcısına teslim edemeyecek durumda olması hali, malın tam ziyana uğramasıdır.

Malın yanması, kaybolması, çalınması, yetkili makamlarca el konulması, yanlışlıkla alıcıdan başkasına teslim edilmesi ziyan halleridir. Malın tüm değerini kaybedecek derecede hasara uğraması halleri de zayidir. Taşınan malın tamamı ziyana uğrayabileceği gibi, sadece bir kısmının alıcısına teslim edilmemesi de, teslim edilmeyen kısım için zayi sayılmaktadır.

b) Hasar: Nakliyecinin taşıdığı malın meydana gelen ve malın değerinin azalmasına neden olan her türlü maddi kötüleşme hasar olarak tanımlanır.

8.2. TAŞIYICININ MALI BELLİ SÜREDE TAŞIMA BORCU:

Nakliyeci, teslim aldığı malın taşıma sözleşmesinde veya ticari teamüllerde veyahut uluslararası kurallarda belirtilen bir süre zarfında taşıyarak gönderilene teslim etmekle yükümlüdür.

Taşımanın, taşıma sözleşmesindeki, ticari teamüllerdeki veya uluslararası kurallardaki süreler içinde sonuçlandırılmaması halinde nakliyeci, üstlendiği borcu zamanında yerine getirmemiş olmaktadır.

8.3. TAŞIYICININ TALİMATLARA UYMA BORCU

Nakliyeci, malı koruma ve süresinde taşıma borcunun yanısıra taşıma sözleşmesinde belirtilen, ticari teamül olarak bilinen veya uluslararası kurallarda belirtilen hususlara da uymakla yükümlüdür.

a) Gönderenin Talimatlarına Uyma Borcu: Gönderen, taşımanın devamı sırasında nakliyeciye; gönderilenin değiştirilmesini, varış yerinin değiştirilmesini, malın kendisine iadesini veya malın belli bir depoda kendi emrinde bekletilmesini veyahut taşıma senedi üzerinde bazı değişiklikler yapılmasının talebi gibi talimatlar verebilir. Nakliyeci, gönderinin talimatlarına uymakla yükümlüdür.

b) Gönderilenin Talimatlarına Uyma Borcu: Nakliyeci, malı taşıma sözleşmesinde belirtilen varış yerine getirdiği andan itibaren gönderilenin, malı kendisinden başkasına teslim veya başka bir varış yerine teslim gibi, talimatlarına uygun hareket etmekle yükümlüdür.

8.4. TAŞIYICININ İHBAR BORCU:

Taşıyıcı, taşımanın başlamasını veya devam etmesini engelleyen bir durumun ortaya çıkması veya gönderilene teslimini engelleyen bir durumun ortaya çıkması halinde taşıma sözleşmesini yerine getirmediğini belirterek gönderene ve gönderilene, bu durumu bildirmekle yükümlüdür.

8.5. ARA TAŞIYICILARDAN DOLAYI TAŞIYICININ SORUMLULUĞU

Taşımacı taşımayı kendisi gerçekleştirebileceği gibi, taşıma sırasında yardımcılarını ve ara taşıyıcıları da taşıma ile görevlendirebilir. Taşıyıcının yardımcılarının, taşımada kullandığı kişilerin ve ara taşıyıcıların fiil ve kusurlarından dolayı ortaya çıkan sorumluluk, taşıma sözleşmesinde belirtilen nakliyecinin kendi kusurudur.

8.6. TAŞIYICININ TAZMİNAT ÖDEMESİ DURUMU

Nakliyeci taşıma sırasında malın kayba veya hasara uğramasından ya da gönderilene geç teslim edilmesinden doğan zararı tazmin etmekle yükümlüdür.

a) Kayıp ve Hasar Durumunda Ödenecek Tazminat: Malın, nakliyeciye teslim edilmesinden sonra kayma (ziyana) ve hasara uğraması durumunda tazminatın, mal değeri taşıma sözleşmesinde belirtilmiş ise bu değer üzerinden, belirtilmemiş ise teslim yerindeki piyasa değeri üzerinden veya ticari faturasında belirtilen değeri üzerinden ödenmesi gerekmektedir.

b) Gecikme Dolayısıyle Ödenecek Tazminat: Malın, taşıma sözleşmesinde kararlaştırılan veya ticari teamüle ya da uluslararası kurallara uymayan süre içinde alıcısına gecikmeli teslimi dolayısıyle ödenecek tazminat, taşıma ücretinden kısmen veya tamamen düşülerek ödenmekle beraber, nakliyeci gecikmeden doğan zarar ve ziyandan sorumludur.

8.7. TAŞIYICININ SORUMLULUĞU SİGORTASI

Taşıyıcı, taşıma sırasında eşyanın zayi veya hasara uğramasından veya geç tesliminden doğan zararı sigorta şirketlerine "Taşıyıcının Sorumluluğu Sigortası"nı yaptırarak teminat altına aldırabilir.

Taşıyıcının sorumluluğundan doğan ödeme yükümlülüğü ayrıca uluslararası anlaşmalarla da belirlenmiştir.

Denizyolu taşımalarında her deniz konşimentosunun arkasında taşıyıcının sorumluluğu belirtilmiştir. Bu sorumluluk genellikle beher kap başına 500.- USD civarındadır. Ayrıca denizyolu taşıyıcıları aldıkları riski "P and I Club Insurance" adlı bir kuruluşa sigorta ettirerek teminat altına almaktadırlar.

Demiryolu taşımalarında, CIM anlaşmasına göre taşıdığı beher KG. için 17.- SDR'dir.

Karayolu taşımalarında, CMR Konvansiyonuna göre taşıdığı beher Kg. için 8.33 SDR'dir.

CMR sigortaları konusuna çalışmanın son bölümünde daha ayrıntılı değinilmiştir.

Havayolu taşımalarında taşıyıcının mesuliyeti 1955 tarihli Lahey Anlaşmasında beher kg için 20.- USD olarak belirlenmiştir.

8.8. TAŞIYANIN SORUMLULUĞUNU ORTADAN KALDIRAN HALLER

Taşıyanın sorumluluğu konusunda buraya kadar belirtilenlerden anlaşılacağı üzere taşıyanın sorumluluğu navlun sözleşmesi ile taşıyana yüklenen yükümlülüklerin ihlali hallerinde, yani taşıyana yöneltilebilir bir kusurun varlığı halinde sözkonusudur. Bundan dolayı taşıyan, kusuru bulunmayan nedenlerden ileri gelen zararlardan sorumlu değildir. Bu hallerden büyük kısmı sorumluluğu ortadan kaldıran birer mücbir (zorlayıcı) sebep olarak ortaya çıkar. Diğer bir kısım ise, yükle ilgili diğer kişilerin (yani yükleyenin veya yükün sahibi ile yardımcıların) kusuru sözkonusu olan durumlardır. Türk Ticaret Kanunu'nun 1063. maddesinde sayılan bu hallerin varlığı durumunda taşıyanın sorumsuzluğu asıl olarak kabul edilmiş ve yükle ilgili kişilere taşıyana yöneltilebilecek kusurun kanıtlanması külfeti yüklenmiştir. Bu nedenle kendi kusuru dışındaki yangın ve geminin teknik yönetimindeki kusur hallerindeki "muhtemel sorumsuzluk" durumları şu biçimde sıralanabilir:

a) Denizin veya gemi işletmesine elverişli diğer suların tehlike ve kazaları (Fırtına, kötü deniz ve hava koşulları., dalgalar, siste yatma, gemiye deniz suyu girmesi, kaya ve kum tepeciklerine çarpma, karaya oturma vb.)

b) Savaş olayları, karışıklık ve ayaklanmalar, kamu düşmanlarının hareketleri, yetkili makamların emirleri veya karantina sınırlamaları, terörist eylemler, deniz korsanlarının müdahaleleri, zoralım, millileştirme işlemleri de bu kapsam içerisinde yer almaktadır.

c) Mahkemelerin el koyma kararları, gemi ve yüke yönelik her türlü haciz, zoralım, elkoyma kararları bu niteliktedir.

d) Grev, lokavt ve diğer çalışma engelleri. Bunların sorumsuzluk hali olması için sözleşmenin yerine getirilmesine engel oluşturacak boyutta olması ve taşıyanın kusurundan doğmamış olması gerekmektedir.

e) Yükletenin veya yükün sahibiyle acentenin veya temsilcisinin hareket veya ihmalleri.

f) Denizde can ve mal kurtarma girişimi

g) Hacim ve tartı itibariyle kendiliğinden eksilme (fire) veya malın gizli ayıpları ya da malın kendisine özgü cins ve niteliği. Yükte meydana gelen eksilmenin fire olarak kabul edilebilmesi için bunun kendiliğinden olması gereklidir. Uygulamada standardizasyonun sağlanabilmesi için fire konusunda çeşitli yükler bakımından sabit fire oranlar belirlenmiştir; bu belirlemenin yapılmamış olduğu durumlarda mahkemeler bu boşluğu doldurmaktadır.

h) Malın cins veya kıymetinin konişmentoda yanlış gösterilmesine taşıtan veya yükletenin bilerek (kasten) neden olmaları halinde, taşıyan her türlü sorumluluktan kurtulur.



9. NAKLİYAT İLE İLGİLİ BELGELER

9.1. DENİZ TAŞIMACILIĞINDA:Deniz taşımacılığında kullanılan başlıca belgeler şunlardır:

9.1.1. (Deniz) Konişmento(su) (B/L) (Bill of Lading): Konişmento, taşıma amacıyla yükün gemice teslim alındığını gösteren bir belgedir. O nedenle "teslim alma belgesi" de denebilir. Bu belge ile yük üzerinde taşıma hizmetinden doğan hak ve sorumluluklar taşıyana geçer. Dolayısıyle konişmentoda taşıma, teslim alma ve teslim etme koşulları bulunur. Konişmento “kıymetli evrak” hükmünü haiz bir belgedir.

Konişmentonun özellikleri şunlardır:

- Taşıyan yönünden bir alındıdır.

- Yükleyici ile taşıyan arasında bir sözleşme yapıldığının kanıtıdır (dayanağıdır).

- Kıymetli evrak (negotiable document) niteliğindedir. Yük taşınırken bile konişmento ile değiştirebilir; yani alınıp satılabilir.

Konişmento, taşıyan ve taşıtana-gerektiğinde üçüncü kişilere-uygulamada kolaylıklar sağlayacak bazı bilgiler içerir. Bunlar:

- yükleyicinin adı ve unvanı
- taşıtın (geminin) adı
- yükün nitelikleri (marka, içerik, ağırlık, hacim vb.)
- yükleme limanı
- boşaltma limanı
- navlun (ödenme yeri ve biçimi)
- alıcının adı, unvanı
- Konişmento numarası
- düzenleniş tarihi ve kopya sayısı
- kaptan ya da acentenin imzası ve tarihi

Konişmentolar değişik türlerde olabilmektedir. Bunları kısaca başlıklar halinde tanıyacak olursak:

a) Doğru Konişmento: Malın alıcıya teslim edilene kadar sayıca birden çok taşıyanla taşıma hizmetine tabi tutulmasıdır.

b) Kirli Konişmento: Şerh düşülmüş konişmentodur. Malın "görünürde iyi" durumda teslim alınmaması halinde sözkonusu olur. Yükleten (taşıtan) kirli konişmentoyu yeğlemez. Çünkü böylesi bir konişmentoyla ne yükün diğer kişilere devri olanaklıdır, ne yükleten parasını bankadan alabilir ne de yükü kolayca sigorta ettirebilir.

Böyle bir durumda, yükleten genellikle temiz konişmento karşılığında taşıyan teminat mektubu (letter of indemnity) verir. Bu mektupla yükleten, taşıyanı ve gemi kaptanını şerhli konişmentoya yol açan nedenlerin doğuracağı rikizolardan ve yasal sorumluklardan arındırdığına garanti verir. Uygulamada, yükletenin gemi bulamadığı buna karşın akreditifin yanma kertesine geldiği durumlar çokça gözlenir. Böylesi bir durumda yükleten malını sigortalattırıp taşıyana teslim edebilir. Yükün donatanın gözetiminde teslim edildiğini göstermek amacıyla düzenlenmiş konişmento sundurma (tesellüm) konişmentosu adını alır.

c) Sundurma (Tesellüm) Konişmentosu: Bu konişmento, yükün taşıyanın gümrük antreposunda ya da tesellümünde olduğunu gösterir. Yük gemiye yüklenmemiştir. Bu konişmentoda genellikle "in apparent good order and condition" deyimi bulunur.Gemiye yüklenmiş olduğunu belirten bir deyim konişmentoda yer almaz. Mal gemiye yüklendiğinde ise kesilen konişmentoya "shipped in apparent good order and condition" deyimi düşülür.

d) Aktarma Konişmentosu: Taşıyanın bir limana doğrudan servisi olmaması durumunda yakın ya da dolaydaki bir limana yükün aktarılarak başka bir gemiyle varma limanına götürüleceğini belirten konişmentodur.

9.1.2. Yükleme Ordinosu (Mate's Receipt): Yükün gemiye yüklenmek üzere teslim alındığını belirleyen makbuzdur. Yükleme öncesinde yükleyiciye verilir. Yük, gemiye yüklendikten sonra konişmentoyla değiştirilir. Bir tür güvence belgesidir.

9.1.3. Delivery Order: Tek konişmentoyla taşınan parsiyel (yani birden çok alıcısı olan) yüklerde alıcıları belirlemek için düzenlenir. Kıymetli evrak niteliği yoktur.

9.1.4. Manifesto (Manifest): Geminin varış limanlarına göre, gemideki yükün tüm özelliklerinin yazıldığı bir dökümandır. Yükleme limanındaki acente tarafından, konişmento içeriğine göre hazırlanır.

9.1.5. Navlun Mukavelesi (Charter Party=C/P): Bir malın iki liman arasında taşınması hazırlanmış sözleşmedir. Yük, bu anlaşma esaslarına göre taşınır. C/P'de bir tarafta kiracı, diğer tarafta armatör yer alır. Navlun mukavelesi, taşıma ile ilgili tüm koşulları içerir.

9.2. KARAYOLU TAŞIMACILIĞINDA

a) İhracı Standarda Tabi ürünler

İhraç konusu malların zorunlu standartlara uygun olup olmadıklarını gösteren belgedir. Dış Ticaret Müsteşarlığı-Dış Ticarette Standardizasyon Genel Müdürlüğü'ne bağlı Dış Ticarette Standardizasyon Denetmenliklerinden "Standart Kontrol Belgesi" alınır.

Uluslararası Gözetim Şirketlerine Hazırlanan Rapor ve Belgeler:

Gözetim şirketleri, gözetime konu malların kalitesinin, miktarlarının, döviz kuru ve mali şartlar da dahil olmak üzere fiyatının ve/veya gümrük sınıflandırmasının doğruluğunun saptanması ile ilgili her türlü konuda rapor ve belge vermektedirler.

Özetle malın incelenmesinin ve kalite kontrolünün, bağımsız ve tanınmış bir kontrol/gözetim şirketine yapılarak belgelenmesidir.

b) Uluslararası Orijin ve Bitki Sağlık Sertifikası-Phytosanitary Certificate

Bitki ve bitkisel ürün ihracatçısının, satacağı ürünlerde hastalık, zararlı maddeler ve ilaç kalıntılarının bulunmadığını gösterir "Uluslararası Orijin ve Bitki Sağlık Sertifikası" adlı belgeyi temin etmesi gerekmektedir. Konu ile muhatap kurum, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Tarım İl Müdürlükleridir.

İhracatçı, bu belgeyi temin etmek için, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Ankara İl Müdürlüğü Bitki Koruma Şubesi'nden Zirai Karantina Servisi Bitki İhraç Dilekçesinin bir örneği ve teknik yardım ücretinin yatırıldığına dair makbuz ile müracaat etmekte ve böylece işlemi başlatmaktadır.

İhracatçının başvurusu üzerine, Tarım İl Müdürlüklerinden kontrolör alınarak ürünün götürülmeye en müsait olduğu yerde bitki sağlığı açısından kontrolü yapılır. Kontrolör belgeyi tanzim ederek imzalar. Ortadoğu ve Körfez ülkeleri, bu belgenin ayrıca Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü, Dışişleri Bakanlığı ve kendi Büyükelçilikleri tarafından da tasdiklenmesini istemektedirler. Bunun yanısıra, alıcı ülkelerin istekleri doğrultusunda yapılan laboratuvar analiz raporları da bu belgeye eklenmektedir.

Bu uygulamanın uluslararası geçerliliği olması nedeniyle Bitki Sağlık Sertifikası önemli bir belgedir.Bu belgenin ihracat sırasında Gümrük İdarelerine ibrazı zorunludur.

c) Hayvansal Ürünlere İlişkin Sağlık Raporu (Health Certificate for Animal Export)

Canlı hayvan, hayvansal maddeler ve deniz ürünlerinin ihraç edilmesi için bu maddelerin sağlıklı olduğuna dair Tarım İl Müdürlükleri tarafından verilmiş bir belgedir. Ayrıca sözkonusu ürünler ile ilgili yedi ayrı belge bulunmakta olup herbiri için de yetkili kurum Tarım İl Müdürlükleridir.

d) Menşe Şahadetnamesi (Certificate of Origin)

Malın Türkiye'de yapıldığını veya menşeinin Türkiye olduğunu belirtmek amacıyla Ticaret Odaları tarafından verilen bir belgedir.

ABC Formu

Ticaret Odası tarafından tasdiklenmektedir. Üç nüsha halinde düzenlenir ve C Formu ihracatçı tarafından imzalanarak yerel odada kalıp, diğer iki nüsha (A,B) onayı müteakip ihracatçıya verilir.

Özel Menşe Şahadetnamesi:

Genelleştirilmiş Preferanslar Sisteminin sağladığı tavizli gümrük oranlarından yararlanılması için preferans tanıyan ülkelere yapılacak ihracatta özel bir menşe şahadetnamesi düzenlenmesi gerekmektedir.

Ülkemiz bu sistem çerçevesinde ABD, Avustralya, Kanada, Japonya, Yeni Zelanda, Rusya Federasyonu preferanslarından yararlanmaktadır.

Tavizlerden yararlanılabilmesi için ihracatın ilgili ülkelerden birine yapılması ve malın o ülkenin taviz tanıdığı GSP listesinde ismen yer alması gerekmektedir. Belgenin tanımında aranacak en önemli konu menşe kriteridir. 4 nüsha olarak eksiksiz ve usulüne uygun olarak doldurulan özel menşe şahadetnameleri odalarca beyan tasdiki işlemine tabi olmaktadır. Odalarca düzenlenmesinden sonra bir yazı ekinde Dış Ticaret Müsteşarlığı'na ve Bölge Müdürlüğüne gönderilmektedir. Buralardan da alınan onaydan sonra iki örneği ihracatçıya geri verilmektedir. Rusya Federasyonu'na GSP kapsamında yapılan ihracatta menşe şehadetnamesinin DTM (Anlaşmalar Genel Müdürlüğü) tarafından 23 nolu kaşe ile onaylatılması gerekmektedir.

Avusturalya ve Yeni Zelanda için resmi tasdik gerekmemektedir.

GATT Menşe Şahadetnamesi:

GATT'a bildirilmiş Ticaret Odaları tarafından tanzim edilen bir belgedir.

e) Radyasyon Belgesi

Türkiye Atom Enerji Kurumu tarafından verilen ve ürünlerinin radyasyon açısından herhangi bir tehlike teşkil edip etmediğini gösteren belgedir.

f) ATA Karnesi

Bu karne yurt dışında malların tanıtımı amacıyla yolcu beraberi veya kargo olarak gönderilen malın gümrük vergisine tabi olmadan geçici kabulüne imkan sağlıyan bir belgedir. Odalar Birliği tarafından verilir.

g) Helal Belgesi:

İslam Ülkelerinin yaptıkları et ithalatında alıcılar tarafından talep edilen bir belge olup, hayvan kesimlerinin yapıldığı mahalli müftülüklerce düzenlenir.

h) Analiz Raporu Gerektiren Ürünler

Halı Ekspertiz Raporu, Hediyelik Eşya İhracatında Ekspertiz Raporu, Lüle taşı, pipo ihracatında Ekspertiz Raporu için ihracatçı bağlı bulunduğu Oda'ya başvurmalıdır.

ı) İmalatçının Analiz Belgesi

Kimyevi maddeler vb. analiz gerektiren malların formüllerindeki elemanların isimlerini ve oranlarını gösteren bir belgedir.

i) Karayolu Taşıma Senedi

Kamyonla yapılan taşımalarda uluslararası CMR (Convention Merchandieses Routier) Anlaşması gereğince düzenlenen bir taşıma senedidir.

j) Tır Karnesi

TOBB tarafından verilmektedir. C2 yetki belgesine sahip şirketin C2 belgesine ibraz edip ortakları hakkında bilgi ve banka referanslarını sunarak uygun görüldüğü takdirde bu belge alınır.

k) Dolaşım Belgeleri (Movement Certificate)

AB ile Türkiye arasındaki ticarette ATR.1 ve ATR.3 olarak kullanılan dolaşım belgeleri, Gümrük Birliği Anlaşması imzalandıktan sonra sadece ATR olarak kullanılmaya başlanmıştır ve ATR.3 Belgesi kullanımdan kaldırılmıştır. Avrupa Birliğine yapılan ihracatta, malların Katma Protokolü gereğince tavizli gümrük indiriminden yararlanılması amacıyla ATR Dolaşım Belgesinin ihracatçı ülke yetkilileri tarafından düzenlenip gümrük idarelerince vize edilmesi öngörülmektedir.

İhracatçı, bağlı bulunduğu odadan aldığı ATR Belgesini eksiksiz ve tam olarak doldurmalı ve odaya onaylatmalıdır . Beş nüsha olarak doldurulan Dolaşım Belgesine;

* 1 Adet Fatura Sureti
* Dilekçe

eklenmektedir.

Dolaşım Belgesinin yeşil renkte zemini olan ilk nüshaları ihracatçıya verilmektedir. Beyaz renkli olan nüsha ise Gümrük İdaresinde kalmaktadır. Diğer 2 nüsha da fiili ihracatı takibeden ilk işgünü içinde Gümrük İdaresince ilgili odaya gönderilmektedir.

Ayrıca, Türkiye'nin Avrupa Birliği ile demir çelik ürünlerinde (AKÇT ürünleri) parafe ettiği Serbest Ticaret Anlaşması kapsamı ürünlerin ihracatında EUR-1 Belgesinin düzenlenmesi gerekmektedir.

l) Hamule Senedi- Semere Senedi-Taşıma Senedi

Karayollları taşımasında konşimento olarak tanımlanmaktadır. Hukuki bir belge niteliğini taşıyan bu akit alıcı tarafından tasdik edildikten sonra satıcıya ibraz edilir.

m) Konsolosluk Faturası

Yabancı bir ülkeye sevkedilen mallar için düzenlenen ve menşeinin belgelenmesini sağlamak üzere malın gönderileceği ülkenin konsolosluğunca onaylanan bir belgedir.

n) Tasdikli Fatura

İhracatçı tarafından ithalatçının ülkesinin konsolosluğuna onaylattırılan ticari faturadır.

o) Gümrük Uygunluk Belgesi

Gümrük idareleri tarafından verilen bu belge olmadan TIR karnesi alınamaz. Gümrüklü bir malın uygun bir arabayla taşındığını göstermektedir. Arabanın orijinal resimleri çekilmiştir. Bu orijinal durumundan farklı yapıları içeriyorsa düzeltilmesi istenir.

ö) Ekspertiz Raporu

Gümrük idareleri, malların değeri ve miktarı üzerinde tereddüte düşülmesi halinde Odaların tekrar incelemesini isteyebilir. Odaların hazırlayacakları bu rapora ekspertiz raporu denir.

p) Faturalar (invoices)

Gönderilen malın evsaf, cins ve miktarı ile değerini gösteren ve ihracat işlemlerinde konvertibl döviz üzerinden satıcı tarafından düzenlenen bir belgedir. (Proforma Fatura, Ticari Fatura, Navlun Faturası vb.)

r) Spesifikasyon Belgesi

Malların niteliği ve miktarının yanısıra malların birim fiyatları da ayrı ayrı gösterilmiş ise, bu belgeye spesifikasyon belgesi denir.

s) Çeki Listesi

Malın, fatura ve konişmento'da yazılı miktarının detaylı bir şekilde belirtilmesini teminen düzenlenen belgeye çeki listesi denir.

ş) Koli Listesi

İhraç edilecek malların miktarları, fiyatları ve konteynerlerin ihtiva ettiği ambalajların adetlerini belirten listedir.

t) Karayolu Manifestosu (Bill of lading)

TIR Karnesi, Hamule Senedi Karayolu ve Demiryolu ile yapılacak nakliyatlarda bu manifesto düzenlenmektedir. Taşımanın şeklini ve özelliklerini gösteren bir belgedir.

u) EURO-1

Türkiye ile EFTA ülkeleri arasında mevcut olan Serbest Ticaret Anlaşması gereği, EUR.I. Belgeleri, EFTA üyesi ülkelere ( İsviçre, Norveç, İzlanda ve Lihtenştayn) yapılan ihracatta aranan belgedir.

Bu belge, TOBB- Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'ne bağlı ihracatçının üyesi olduğu Oda'larca tasdiklenmektedir.

Bu belgenin temininde başvuru ve onay mercii ihracatçının bağlı bulunduğu Oda'dır. Önce EUR.I. formu temin edilerek doldurulur ve buna dilekçe, gerçek fatura (Maliye Bakanlığı'ndan onaylı kontrol makbuzu veya noter tasdikli ticari fatura) ve talepname eklenerek Oda'ya müracaat edilir.

9.3. HAVAYOLU TAŞIMACILIĞINDA

Malların havayolu ile taşınmasını sağlayan belge (AWB) havayolu faturasıdır. Deniz taşımacılığında konişmento ne ise havayolu taşımacılığında kullanılan bu fatura, tek bir temel fark ile konişmentonun aynısıdır.

Havayolu faturası devredilemez ve ciro edilemez. Malın alıcısını malların sahibi pozisyonuna getirecek orijinal bir (HYF) belgesi yoktur. Gönderilen eşya, belirtilen alıcıya, kimlik tanımından sonra imzalı bir alındı belgesiyle ve gerekirse ücreti ödenmek kaydıyla verilir. Eğer gönderilen mallar birleştirilmiş bir kargo ile gönderiliyorsa, konsolidatör tüm malları içeren sıradan bir (HYF) düzenler, ayrıca her bir parti için "house air waybill" denilen başka bir fatura da düzenleyerek varış yerindeki acentaya gönderilir. Konişmento da olduğu gibi tüm detaylı bilgiler (HYF) da da yer almaktadır. Havayolu nakliyatında fiyatlandırmada temel kıstas, kilo üzerinden ağırlık saptamaktır. Kesirli olan kilo ölçümlerinde ise ağırlık en yakın 0.5 kg yuvarlanır. Eğer ağırlık ve hacim arasındaki oran 6 kat ve yukarı ise (İngiltere'de bu oran 5'tir.), hesaplama hacim üzerinden yapılmaktadır.

ÖRNEK :9.7 kg lık bir paket 40 dm2 lik bir hacim işgal ediyorsa 40:9.7=4 bu da 6'dan küçük olduğu için ödeme 10 kg üzerinden yapılmaktadır.

9.7 kg lık aynı paket 75 dm3 lük bir hacim işgal ediyorsa 75:9.7 =6'yı aştığı için 75:6=12.5 kg üzerinden ödeme yapılır.

Deniz nakliyatında olduğu gibi orijinal konişmento gerekmediğinden Havayolu faturası yeterli olmaktadır. Bu yüzden malın hareketinden birkaç gün önce böyle bir malın geleceğinin uyarısının yapılması ve ticari faturanın bir fotokopisinin gönderilmesi uygun olacaktır. Ticari faturanın bir kopyesi aynı zamanda Havayolu faturasına da eklenmelidir. Yaş meyva-sebze nakliyatında ise malın hareketinden en az 48 saat önce, detaylı uçuş bilgilerinin faks ile bildirilmesi gerekir. Yaş sebze ve meyve sevkiyatlarının hafta sonlarına ve özel tatil günlerine denk gelmemesine özen gösterilmelidir.

9.4. DEMİRYOLU TAŞIMACILIĞINDA

Denizyolu taşımacılığında kullanılan konişmentonun yerini, demiryolu taşımacılığında CIV ve CIM belgeleri almaktadır. Bu belgelerin ciro edilmesi olanaklı değildir.

17 Eylül 2010 Cuma

İhracatta Zorunlu Standart Denetimi (Yaş meyve ve sebze, bakliyat, bitkisel yağlar, pamuk ile kuru ve kurutulmuş meyveler)

Standart: Üzerinde mutabakat sağlanmış olan, kabul edilmiş bir kuruluş tarafından onaylanan, mevcut şartlar altında en uygun seviyede bir düzen kurulmasını amaçlayan, ortak ve tekrar eden kullanımlar için ürünün özellikleri, işleme ve üretim yöntemleri, bunlarla ilgili terminoloji, sembol, ambalajlama, işaretleme, etiketleme ve uygunluk değerlendirmesi işlemleri hususlarından biri veya birkaçını belirten ve uyulması ihtiyari olan düzenlemeyi, Zorunlu Standart: İlgili Bakanlıkça zorunlu uygulamaya konulan Türk Standardını, Standardizasyon ise Belirli bir faaliyetten ekonomik ve sosyal fayda sağlamak üzere, bütün ilgili tarafların katkı ve işbirliği ile standartlar, teknik düzenlemeler ve uygunluk değerlendirmesi işlemlerini içerecek şekilde belirli kurallar koyma ve bu kuralları uygulama işlemini ifade eder.

Yaş meyve ve sebze, bakliyat, bitkisel yağlar, pamuk ile kuru ve kurutulmuş meyvelerden oluşan, Dış Ticarette Teknik Düzenlemeler ve Standardizasyon Yönetmeliği ekinde (Ek.1) yer alan tarımsal ürünler, ihracatta zorunlu standart denetimine tabidir.

Sözkonusu maddelerin ihracatında, ihracatçı, ilgili "Dış Ticarette Standardizasyon Denetmenleri Grup Başkanlığı"na müracaat eder. Yapılan kontroller sonucunda, mal, standardına uygun bulunduğu takdirde, gümrüklere ibraz edilmek üzere, "Dış Ticarette Standardizasyon Denetmenleri Grup Başkanlığı" tarafından, ihracatçıya "Kontrol Belgesi" verilir.

1930'lu yıllarda başlatılan bu uygulamanın amacı, geleneksel tarım ürünlerimizin dış ülkelerdeki itibarını muhafaza etmek ve istikrarlı pazarlar yaratmaktır.

İhracatta standardı zorunlu uygulamadaki tarımsal ürünlerin ihracında, yurt dışında iş yapan müteahhitler işçilerinin ihtiyacı olan zorunlu standart kapsamı malların ihracında kontrollerden muaf tutulmaktadır. Ayrıca, hariçte işleme yoluyla yapılacak ihracat ile Bedelsiz İhracat Tebliği kapsamında yapılan ihracatta da Kontrol Belgesi aranmamaktadır.

Bunun yanı sıra, 06/06/2009 tarih ve 27250 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren (2009/33) sayılı Ticari Kalite Denetim Yeterlik Belgesi Verilmesinde Uygulanacak Esaslara İlişkin Tebliğ ile belli şartları haiz işletmelere "Ticari Kalite Denetim Yeterlik Belgesi" verilmek suretiyle, bu işletmelerin ve bu işletmelerden ihraç kaydıyla söz konusu ürünleri temin eden firmaların ihracatta parti bazında kontrolden muaf'dır. Bu Tebliğ kapsamında yapılan ihracatta da Kontrol Belgesi aranmamaktadır.


Standardı İhracatta Zorunlu Uygulamada Bulunan Ürünler Listesi
Gümrüklerde Kontrol Belgesi Aranan Eşyalar

Salyangozlar (Deniz salyangozları hariç), Tavuk yumurtaları, Taze patates (1 Ocak’tan 30 Haziran’a kadar olanlar), Diğerleri (Patates, Domates (taze veya soğutulmuş, Kuru Soğan, Taze Sarımsak, Kuru Sarımsak, Pırasa, karnabahar, Brüksel Lahanası, Beyaz lahana, Kırmızı lahana, Baş marul
Başlı Hindiba,Diğerleri,Havuçlar,Kök kerevizi,Yaprak kerevizleri,Hıyarlar,
Kornişonlar,Kabuklu bezelye,Fasulye,Barbunya (kabuklu),Kabuklu baklagiller
Kuşkonmazlar, Enginarlar,Patlıcanlar,Agaricus cinsi mantarlar,Sivri biber,
Dolmalık biber, Çarliston biber, Kırmızı biber (paprika),Ispanak,dolmalık kabak, Sakız kabağı ,Bamya , Maydanoz ,Diğerleri (Nohut),Diğerleri (Vigna mungo (L.) Hepper veya vignaradiata (L.) wilczek türü fasulyeler), Diğerleri (Küçük kırmızı (Adzuki) fasulye) ,Diğerleri (Adi fasulye, beyaz fasulye dahil),Barbunya ,Yeşil mercimek ,Kırmızı mercimek ,Kabuklu Cevizler, Kabuksuz Cevizler,Kabuklu fındık, Kabuksuz fındık, Kestane ,(Castanea Spp.) , Antep fıstığı , Taze incir, İncir- Kurutulmuş Avokado Armudu, Portakal (Tatlı,taze) , Mandarin (Klemantin ), Monreale Satsuma, Mandarin ve vilking , Tanjerin , Diğerleri ( Mandarin), Greyfurt (pomelolar dahil), Limon (Citrus limon, Citrus limonum), Tatlı limonlar (Citrus aurantifolia, Citrus latifolia) , Diğer taze turunçgiller, Üzümler (Taze, Sofralık), Sultani üzümü (kurutulmuş üzüm), Diğerleri (kurutulmuş üzüm), Karpuzlar , Diğerleri (Kavun) , Elma (golden cinsi ), Starking elma , Starkrimson elma , Diğerleri (Elma), Armut (Diğerleri), Ayva , Kayısı (zerdali dahil) , Vişne (Prunus cerasus) , Diğerleri (Kiraz)
Diğerleri (Şeftali) , Can eriği , Mürdüm eriği , Diğer erikler , Çilek,
Kivi , Nar , Meyveler (kurutulmuş)-Kayısı (zerdali dahil), Mahlep , İncir ezmesi , Diğerleri (Kabuklu yer fıstığı), Kabuksuz yer fıstığı (kırılmış olsun olmasın) , Palamut , Palamut tırnağı , Diğerleri (Soya yağı-yemeklik) , Diğerleri (Yer fıstığı yağı-yemeklik) , Zeytinyağı ve fraksiyonları (Saf zeytinyağı), Net ağırlığı 1 kg’a kadar olan hazır ambalajlarda olanlar , Net ağırlığı 1-2 kg arası olan hazır ambalajlarda olanlar , Net ağırlığı 2-5 kg arası olan hazır ambalajlarda olanlar ,
Zeytinyağı ve fraksiyonları (Diğerleri), Net ağırlığı 1 kg’a kadar olan hazır ambalajlarda olanlar, Net ağırlığı 1-2 kg arası olan hazır ambalajlarda olanlar, Net ağırlığı 2-5 kg arası olan hazır ambalajlarda olanlar , Bitkisel katı ve sıvı yağlar ve bunların fraksiyonları, zeytinyağı , Prina yağı , Diğerleri (Palm yağı-yemeklik) , Ayçiçeği tohumu yağı (Yemeklik), Ayçiçeği tohumu yağı (Yemeklik) , Aspir yağı (Yemeklik)
Diğerleri (Pamuk tohumu yağı-yemeklik) , Diğerleri (Hindistan cevizi yağı-yemeklik), net ağırlığı 1 kg. veya daha az olan hazır ambalajlarda bulunanlar , Diğerleri (hindistan cevizi yağı-yemeklik), Net ağırlığı 1kg. veya daha az olan hazır ambalajlarda bulunanlar (Yemeklik palm çekirdeği ve babassu yağları ve bunların fraksiyonları), Palm çekirdeği yağı , Babassu yağı , Diğerleri (Yemeklik rep, kolza (kanola) ve hardal yağı ve bunların fraksiyonları), Diğerleri (Diğerleri-Yemeklik rep, kolza ve hardal yağı ve bunların fraksiyonları), Diğerleri (Mısır yağı-yemeklik )
Diğerleri (Susam yağı-yemeklik) , Kıyılmış fındık (beyazlatılmış, kavrulmuş kabuksuz fındıktan mamul) , Dilinmiş fındık (beyazlatılmış, kavrulmuş kabuksuz fındıktan mamul) , Kavrulmuş, bütün haldeki kabuksuz fındık , Yağda kavrulmuş tuzlu kabuksuz fındık , Beyazlatılmış kabuksuz fındık , Diğer kavrulmuş kabuksuz fındık , Kavrulmuş, bütün haldeki kabuksuz fındık (çıkıntısı ayrılmamış) , Diğer işlenmiş kabuksuz fındıklar , Kıyılmış fındık (beyazlatılmış, kavrulmuş kabuksuz fındıktan mamul) , Dilinmiş fındık (beyazlatılmış, kavrulmuş kabuksuz fındıktan mamul) , Kavrulmuş, bütün haldeki kabuksuz fındık , Yağda kavrulmuş tuzlu kabuksuz fındık, Beyazlatılmış kabuksuz fındık , Diğer kavrulmuş kabuksuz fındık , Kavrulmuş, bütün haldeki kabuksuz fındık (çıkıntısı ayrılmamış) , Diğer işlenmiş kabuksuz fındıklar , Pamuk Linteri,
Diğerleri (Pamuk-karde edilmemiş veya penyelenmemiş) , Diğerleri (Pamuk döküntüleri-iplik döküntüleri dahil) , Penye telefi (Ditme suretiyle edilen edilen döküntüler) , Tarak telefi (Ditme suretiyle edilen edilen döküntüler) , Diğerleri (Ditme suretiyle edilen edilen döküntüler)
Diğerleri (Tarak telefi) , Diğerleri (Penye telefi) , Lampant zeytinyağı,
Diğerleri-Sadece zeytinden elde edilen diğer sıvı yağlar ve bunların fraksiyonları , Diğerleri (Muz), Yalnızca 7. Fasıldaki karışık olarak 3 kg’a kadar ambalajlanmış yaş sebzeler, Yalnızca 8. Fasıldaki karışık olarak 3 kg’a kadar ambalajlanmış yaş meyveler,

15 Eylül 2010 Çarşamba

Konsinye Suretiyle (Komisyoncu Vasıtasıyle) Satış İşlemlerinin Borçlar Hukuku ve Vergi Hukuku Karşısındaki Durumu

GİRİŞ

Serbest piyasa ekonomisinde pazarlama politikaları da diğer ticari politikalar gibi değişim ve gelişimlere uğramaktadır. Ülkemizde de gerek ekonomik koşullar ve gerekse izlenen pazarlama politikaları sonucu bazı ticari işletmeler satış işlemlerinin bir kısmını direk alıcı yerine komisyoncular (konsinye) aracılığı ile alıcılara ulaşmaktadırlar. Nihai satış işlemi olmayan bu tür teslimlerin vergisel boyutu özellik arz etmektedir. Ancak; vergisel boyutunun sağlıklı irdelenmesi için öncelikle olayın Borçlar Hukuku yönünden ele alınması gerekmektedir.

I-BORÇLAR HUKUKU AÇISINDAN

Komisyoncu vasıtasıyla yapılan işlemlerin hukuki mahiyeti ve özellikleri Borçlar Kanunu’nun 416 – 430. maddelerinde düzenlenmiştir.

MADDE 416 – Alım ve satım işlerinde komisyoncu, ücret mukabilinde kendi namına ve müvekkili hesabına kıymetli evrak ve menkul eşya alım ve satımını deruhte eden kimsedir.

MADDE 430 – Malzemesi iş sahibi tarafından verilmek suretiyle imal edilecek menkul eşya hakkındaki komisyon işleri, eşya misli şeylerden olmasa da, alım ve satım komisyonu hükmündedir.

Alım ve satım komisyonu sayılmayan işleri ücret mukabilinde kendi namına ve müvekkili hesabına deruhte eden alım ve satım komisyoncusu ile komisyon işlerini kendisine sanat edinmeyip de arızi alarak üzerine alan tacir hakkında dahi bu babın hükümleri tatbik olunur.

Taşıma işleri komisyonculuğu hakkındaki hususi hükümler mahfuzdur.

Maddedeki “Müvekkil” deyimi, komisyoncuya iş veren kimseyi ifade etmektedir. Komisyoncular vasıtasıyla yapılan satışta satış kar’ı mal sahibine aittir. Komisyoncu ücret alır, “Komisyon” deyimi komisyoncunun aldığı bu ücrettir.

Komisyoncu ile müvekkil arasındaki mukaveleye “Komisyoncu Mukavelesi” denir. (EK.1)

Komisyoncu vasıtasıyla yapılan satışlarda, komisyoncu malı, bir ücret karşılığında, fakat mal sahibi hesabına satar.

Komisyoncu, ancak kıymetli evrak ve menkul alım satımı konusunda sözleşme yapabilir. Bunun dışında yapılan sözleşmelere vekalet hükümleri uygulanır.

Konsinye sözcüğünün anlamı, mülkiyet devri yapılmaksızın, malların satış sorumluluğunu yüklenen bir kişiye (komisyoncuya) gönderilmesidir. Gönderilme ile malın mülkiyetinin değil, yalnızca zilyetliğinin devri söz konusu olmaktadır. Konsinye satışta mallar; gönderenin belirleyeceği fiyatlarla müşterilere satılmak üzere veya satılmadığı takdirde iade edilmek kaydıyla, gönderilenin zilyetliğine bırakılır.

Başka bir anlatımla, mal satışları bazı hallerde doğrudan doğruya yapılmaz. Bir kişi aracılığıyla olur. Mal aracının deposuna, bir banka deposuna, umumi mağazalara veya gümrük antrepolarına gönderilir. Emanet suretiyle yapılan bu şekildeki satışlara, konsinyasyon suretiyle satış denir. Malı gönderen tüccar veya işletmeye “konsinyatör” (Consignor) ve malı satmak koşuluyla teslim alan tüccar veya işletmeye de “konsinyi” (Consignee) denilmektedir. Konsinye işleminde malın konsinyiye gönderilmesi satış sözleşmesine dayanmadığından mala ilişkin mülkiyet devredilmemektedir. Bu bakımdan konsinye maldan satılmayan konsinyatörün stoklarında görünür. Satışa aracılık eden kişi, bir komisyoncu olabileceği gibi diğer herhangi bir ticari vekilde olabilir. Mala ilişkin belgeler komisyoncu veya ticari vekile verilebileceği gibi, belirli koşullarla bir bankada da bulunabilir. Satıcı ile aracı arasındaki ilişkiler, aracının bir komisyoncu veya ticari vekil oluşuna göre bunlara ait esaslar dahilinde yürütülür.

Konsinyasyon suretiyle yapılan mal satışlarında, tüketicinin malı konsinyiden satın alması ile mal sahibinin konsinyiye mal satması aynı anda gerçekleşmektedir. Konsinye satış işlemi, satılacak malın konsinyiye gönderilmesi ve konsinyi tarafından fiili satışının yapılması olarak iki aşamada gerçekleşmektedir.

Konsinyasyon suretiyle satışta konsinyi (kendisine mal bırakılan kişi) malı kendi nam ve hesabına satar. Konsinyasyon suretiyle satışta, satışın kar ve zararı konsinyiye aittir. Konsinyi malı kararlaştırılan bedelden yukarı satmak suretiyle kar elde eder.

Komisyoncular ve konsinyasyon suretiyle yapılan satışlarda, satılmak üzere bekleyen malın mülkiyeti satış vukuu buluncaya kadar malı gönderenin üzerinde kalmaktadır.

Komisyoncular aracılığıyla veya konsinyasyon suretiyle yapılan satışlarda malın sahipleri tarafından, bu aracılara elden verilmesi veya gönderilmesi satış sözleşmesinden kaynaklanmadığı için, mülkiyetin nakline ilişkin bir işlem değildir. Mal satılmak üzere, bu kişilere bırakılmıştır. Gönderen, malın maliki durumundadır. Bu kişiler malın satışına aracıdır. Bu nedenle, malın söz konusu aracı kişilere satılmak üzere gönderilmesi katma değer vergisine tabi tutulmayacaktır.

II-VERGİ HUKUKU AÇISINDAN

Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 10/d maddesine göre, komisyoncular vasıtasıyla veya konsinyasyon suretiyle yapılan satışlarda, malların alıcıya teslimi vergiyi doğuran olay olarak kabul edilmiştir.

Komisyoncular vasıtasıyla veya konsinye suretiyle yapılan satışlarda; mal sahiplerince komisyonculara veya konsinyi ye yapılan mal tevdiinde, malın tasarruf hakkı devredilmemekte, mal sadece satılmak üzere bunlara verildiğinden, bu aşamada Kanunun anladığı anlamda bir teslimden söz etmek mümkün değildir.

Bu nedenle teslim, malların komisyoncuya ve konsinyiye tevdiinde değil, malların bunlar tarafından gerçek alıcısına verilmesi anında meydana gelmektedir.

Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 10/b maddesine göre malın tesliminden önce fatura veya benzeri belgeler verilmesi hallerinde, bu belgelerde gösterilen miktarla sınırlı olmak üzere fatura veya benzeri belgelerin düzenlenmesi anında vergiyi doğuran olay meydana gelmektedir.

ÖRNEK:

-Kurumlar Vergisi mükellefi olan İstanbul’daki imalatçı (A), 10 adet makineyi 15.06.2002 tarihinde satması için Ankara’daki (B) firmasına göndermek üzere sevk irsaliyesi düzenleyerek sevk etmiştir. (B) firması makineleri 17.06.2002 tarihinde teslim almıştır. Söz konusu makinelerden 5 adedi (B) firması tarafından 15.07.2002 tarihinde (C) firmasına satılmasında vergiyi doğuran olay 15.07.2002 tarihinde meydana gelmektedir. 5 adedinin faturası 15.07.2002 tarihinden geçerli olmak üzere (A) firması tarafından (C) firmasına kesilecek ve komisyoncu (B) ise komisyon karşılığı faturasını (A) firmasına kesecek, satılmayan konsinyide kalan 5 adedi ise (A) firmasının stok kayıtlarında devam edecektir. Tüm taraflar için hasılat, hesaplana KDV, indirilecek KDV 15.07.2002 tarihi itibari ile doğmaktadır. Konun muhasebeleştirilmesi (EK.2) olarak düzenlenmiştir.

Konsinye olarak satılmak üzere teslim edilen emtia için faturanın, irsaliye tarihinden itibaren değil, satışın gerçekleştirildiği tarihten itibaren 10 gün içinde düzenlenmesi gerekmektedir.

Danıştay’ın bu konudaki bir kararının özeti aşağıdaki gibidir.

"Olayda yükümlü şirketin müşterisi durumundaki …..Sanayi Anonim Şirketine konsinye olarak gönderdiği kaynak ve punto makineleri için kanuni süreden sonra fatura düzenleyip katma değer vergisi beyannamesi verdiği gerekçesiyle adına ikmalen tarh olunan katma değer vergisi ile kesilen kaçakçılık cezasına karşı açılan davayı; ekonomi literatüründe konsinye’nin, bir işletmenin sahip olduğu malın bir kısmını satmak koşulu ile ve emanet olarak diğer bir işletmeye gönderilmesi işlemi olarak tanımlandığı, bu tanımlama karşısında, davacının imalatını yaptığı iki adet kaynak makinesinin müşteri firmaya 31.03.1989 gün ve 182912 sayılı sevk irsaliyesi ile gönderildiği, adı geçen irsaliyede ise, “ konsinye olarak gönderilmiştir” ibaresinin görüldüğü, bu durumda özel imalata konu emtianın müşteriye denenmek üzere gönderildiğinin kabulü gerekeceği, bu durumda, 31.03.1989 tarihli sevk irsaliyesi ile gönderilen makinelerin müşteriye teslim tarihi, satın almanın kabul edildiği 11.09.1989 tarihi olduğuna göre, kabul tarihinden 4 gün sonra 15.09.1989 tarihinde satıcı tarafından fatura düzenlenmesinin ve bu satışa ait katma değer vergisinin süresinde (Eylül döneminde) beyan edilmesinin vergi ziyaına yol açmadığı gerekçesi ile kabul ederek tarhiyatı terkin eden …. Vergi Mahkemesinin 12.03.1991 gün ve 1991/328 sayılı kararının; satışların konsinye satış olmadığı, satıcı ile alıcı arasında bir temsilci veya aracının bulunmadığı, bir makinenin 6 ay gibi bir süre denenmesinin mümkün olmadığı iddialarıyla bozulması isteminin reddine karar verilmiştir."

Yukarıda açıklandığı üzere komisyoncu veya konsinyeye emanet olarak verilen mallar komisyoncuların veya konsinyenin mülkiyetine geçmez.

Komisyonculara veya konsinyiye malın satılmak üzere gönderilmesinde VUK’nun 230/5. maddesi gereğince sevk irsaliyesi düzenlenmesi gerekmektedir.

Malın komisyoncu veya konsinyi tarafından satılmasında, malın satıldığının süratle mal sahibine bildirilmesi ve mal sahibinin de VUK ’nun 230 ve 231. maddelerine uygun bir şekilde satış faturasını tanzim etmesi gerekmektedir.

Komisyoncu emanet olarak aldığı malı satması karşılığında hak ettiği komisyon ücreti için komisyon faturası düzenleyecek ve malının satımı için aracılık talep eden satıcıya gönderecektir.

Bu durumda mal sahibinin düzenlediği faturanın satış bedeli + KDV komisyoncunun düzenlediği faturanın da komisyon + KDV şeklinde olması gerekmektedir.

Mal sahibinin düzenlediği faturadaki KDV, mal sahibinin alıcıdan tahsil ettiği ve vergi dairesine yatıracağı hesaplanan KDV’dir.

Komisyoncunun düzenlediği faturadaki KDV, komisyoncunun hizmeti karşılığında mal sahibinden tahsil ettiği ve vergi dairesine yatıracağı hesaplanan KDV, mal sahibinin ise komisyoncuya komisyon ücreti karşılığında ödediği indirilecek KDV’dir.

III-SONUÇ

Konsinyenin anlamı mülkiyet devri yapılmaksızın malın alıcı adayı durumundaki kimseye verilmesi veya gönderilmesidir.

Komisyoncu vasıtasıyla yapılan işlemlerin hukuki mahiyeti ve özellikleri Borçlar Kanunu’nun, 416 – 430 uncu maddelerinde düzenlenmiştir. KDV Kanunu’nun 10/d maddesi hükmünün uygulanabilmesi için taraflar arasındaki ilişkinin Borçlar Kanunu’nun söz konusu maddelerine uygun olması gerekir. Aksi halde KDV, malın komisyoncu gibi görünen fakat gerçekte komisyoncu değil, alıcı durumunda olan kimseye gönderildiği tarih itibariyle doğmuş sayılabilir.

Komisyoncuda veya konsinyecide satılmak üzere bekleyen malın mülkiyeti, satış vaki oluncaya kadar malı gönderende kalır. Bu mal yıl sonu itibariyle satılmamış durumda ise malı gönderenin stokları arasında yer alır.

Komisyoncuya veya konsinyiiye mal sevkedilmesi halinde de sevk irsaliyesi düzenlenmesi gerekir. (V.U.K.Md.230/5). Bu irsaliyede malın komisyoncu vasıtasıyla (veya konsinye suretiyle) satılmak üzere gönderildiği belirtilmelidir. Mal satılıp, anlaşmaya göre malı satın alan adına fatura düzenlendiğinde, bu faturada söz konusu irsaliyenin numarası ve malın komisyoncu veya konsinyi tarafından satıldığı tarih (irsaliye tarihi değil) belirtilecektir.
Bu şekildeki sevkiyatın çok yoğun olduğu işlemlerde, irsaliye ile faturanın ilgisinin kurulması konusunda büyük güçlüklerle karşılaşabilmektedir. Keza birden fazla tüccara ait aynı neviden malları teslim alan komisyoncu, veya konsinyeci hangi tüccara ait malın satıldığını tespit konusunda güçlük çekmekte, bu durum KDV nin doğru zamanda hesaplandığı konusunda tereddütlere yol açabilmektedir.

EK-1

KONSİNYE MAL SATIŞ SÖZLEŞMESİ




A-TARAFLAR :
1- KONSİNYE VEREN
ADI/SOYADI/ÜNVANI :
ADRESİ :
VERGİ DAİRESİ :
VERGİ NOSU :
TELEFONLARI :

2- KONSİNYE ALAN
ADI/SOYADI/ÜNVANI :
ADRESİ :
VERGİ DAİRESİ :
VERGİ NOSU :
TELEFONLARI :

B-KONSİNYE ŞARTLARI

1- Satışa konu mallar KONSİNYE VEREN tarafından Sevk İrsaliyesi ile KONSİNYE ALAN’a teslim edecek. İlgili Sevk İrsaliyesinde VUK nun 230/5 maddesi gereğince “Konsinye Olarak Teslim Edilmiştir” ibaresi yazılacaktır. KONSİNYE ALAN tarafından imzalanan Sevk İrsaliyesinin bir sureti KONSİNYE VEREN’e iade edilecektir.

2- Konsinyenin anlamı, mülkiyet devri yapılmaksızın, malın alıcı adayı durumundaki kimseye verilmesi veya gönderilmesidir. Malın KONSİNYE ALAN tarafından satılması halinde durum süratle mal sahibi olan KONSİNYE VEREN ’e bildirilecek, böylelikle malı göndermiş olan asıl satıcının (KONSİNYE VEREN) en geç 10 gün içerisinde VUK nun 231/5 maddesi gereğince alıcısına faturasını kesecektir. Bu faturada söz konusu irsaliyenin numarası ve malın KONSİNYE ALAN tarafından satıldığı tarih belirtilecektir. Malın KONSİNYE VEREN tarafından alıcısına fatura edilmesinden itibaren en geç 10 gün içerisinde KONSİNYE ALAN, KONSİNYE VEREN’e “Konsinye Satış Primi” faturasını keserek %... gelirini tahsil edecektir.

3- KONSİNYE ALAN tarafından yapılan işlemlerin hukuki mahiyet ve özellikleri BORÇLAR KANUNU’nun 416-430 uncu maddeleri kapsamındadır. KDV Kanunu’nun 10/d maddesi hükmünün uygulanabilmesi için taraflar arasındaki ilişkinin BORÇLAR KANUNU’nun söz konusu maddelerine uygun olması gerekir. Aksi halde KDV, malın komisyoncu gibi görünen fakat gerçekte komisyoncu değil, alıcı durumunda olan kimseye gönderildiği tarih itibariyle doğmuş sayılabilir.

4- İhtilaf halinde .........................mahkemeleri yetkilidir.

İş bu Konsinye Satış Sözleşmesi dört ana maddeden ibaret olup, aşağıda imzaları bulunan taraflar arasında yukarıdaki şartlar dahilinde ……................. tarihinde …..................’da düzenlenmiştir.


KONSİNYE VEREN KONSİNYE ALAN


EK-2
KONSİNYE İŞLEMLERİNDE MUHASEBE KAYIT ÖRNEKLERİ

A.Satıcının Yapacağı Kayıtlar

1.Malların (konsinyatöre) sevkine ilişkin muhasebe kaydı;



153 DİĞER STOKLAR XX
Konsinye Olarak Gönderilen Mallar
153 TİCARİ MALLAR HS. XX
Stoktaki Mallar

2.Malların (konsinyatör tarafından) satışına ilişkin muhasebe kaydı;

120 ALICILAR HESABI XX
600 YURTİÇİ SATIŞLAR HESABI XX
391 HESAPLANAN KDV HESABI XX


3.Satışı yapılan malların maliyet hesabına devrine ilişkin muhasebe kaydı:

621 SATILAN TİC. MALLAR MALİYETİ XX

153 MAMULLLER HESABI XX
Konsinye Olarak Gönderilen Mallar


4.Tahakkuk eden (konsinyatörün) komisyon bedelinin muhasebe kaydı;

760 PAZARLAMA SATIŞ DAĞ.GİD. HS. XX
191 İNDİRİLECEK KDV HS. XX

320 SATICILAR HESABI XX


5.Komisyon bedelinin banka aracılığı ile (konsinyatöre) ödenmesine ilişkin muhasebe kaydı;

102 BANKALAR HESABI XX

120 ALICILAR HESABI XX

B.Konsinyatörün Yapacağı Kayıtlar

1.Mallar (konsinye olarak) teslim alındığında yapılacak muhasebe kaydı;

932 EMANET ALINAN STOKLAR XX
Konsinye Olarak Alınan Mallar

933 EMANET STOK VERENLER XX
Konsinye Mal Verenler

2.Satış sonrası Nazım Hesapların satılan mallarla ilgili kısmının kapatılmasına ilişkin muhasebe kaydı;

933 EMANET STOK VERENLER XX
Konsinye Mal Verenler

932 EMANET ALINAN STOKLAR XX
Konsinye Olarak Alınan Mallar

3.Satış sonrası komisyon gelirinin muhasebe kaydı;

120 ALICILAR HESABI XX
600 YURTİÇİ SATIŞLAR HESABI XX
391 HESAPLANAN KDV HESABI XX

4.Komisyon bedelinin banka yolu ile tahsiline ilişkin muhasebe kaydı

102 BANKALAR HESABI XX
120 ALICILAR HESABI XX


KAYNAK: İstanbul, 06.09.2003 Talha APAK-YMM

Konsinye İhracat

Kesin satışı daha sonra yapılmak üzere dış alıcılara, komisyonculara, ihracatçının yurtdışındaki şube ve temsilciliklerine mal gönderilmesi şeklinde yapılan ihracat biçimidir.

>>Konsinye ihracat talepleri ilgili ihracatçı birliklerine yapılmaktadır.

>>Madde ve/veya ülke politikası açısından Müsteşarlık tarafından getirilebilecek düzenlemeler kapsamındaki mallarla ilgili konsinye ihraç talepleri Müsteşarlığın görüşü alındıktan sonra, bunun dışında kalan mallara ilişkin talepler ise doğrudan ihracatçı birliklerince sonuçlandırılır.

>>Konsinye ihracata izin verilmesi halinde ihracatçı birliklerince gümrük beyannamesi üzerine konsinye ihracat meşruhatı düşülerek onaylanır.

>>Konsinye ihracat meşruhatı düşülerek onaylanan gümrük beyannamelerinin 90 gün içinde gümrük idarelerine tevdii gerekmektedir.

>>İhracatçılar, konsinye olarak gönderilen malların kesin satışının yapılmasını müteakip 30 gün içinde durumu, kendileri tarafından düzenlenmiş kesin satış faturası veya örneği ve gerekli diğer belgeler ile birlikte izni veren ihracatçı birliklerine ve aracı bankaya bildirirler.

>>Konsinye olarak gönderilen malların fiili ihraç tarihinden itibaren bir yıl içinde kesin satışının yapılması gerekir.

>>Bu süre, bitiminden önce başvurulmak kaydıyla haklı ve zorunlu nedenlerle izni veren merci tarafından toplam bir yıla kadar uzatılabilir.

>>Bu tür ihracatta kambiyo mevzuatına göre bedelin kesin satışı müteakip 180 gün içinde yurda getirilmesi gereklidir.

>>İhraç ürünlerinin satılamaması durumunda ise gümrük mevzuatı çerçevesinde ülkemize geri getirilmeleri zorunludur.

12 Eylül 2010 Pazar

İhraç Kaydıyla Yapılan Mal Teslimlerinde Beyan Ve İade Uygulaması İle İmalatçı Aleyhine Matrahta Meydana Gelen Değişikliğe İlişkin Yeni Düzenlemeler

İHRAÇ KAYDIYLA YAPILAN MAL TESLİMLERİNDE BEYAN VE İADE UYGULAMASI İLE İMALATÇI ALEYHİNE MATRAHTA MEYDANA GELEN DEĞİŞİKLİĞE İLİŞKİN YENİ DÜZENLEMELER

I.GİRİŞ

İmalatçılar tarafından ihracatçılara “ihraç kaydıyla” teslim edilen malların ihracat işlemleri KDV kanunun 11/1-c maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre; ihraç edilmek üzere ihracatçılara yapılan teslimler üzerinden hesaplanan Katma Değer Vergisinin ihracatçılar tarafından ödenmemesi, ödenmeyen bu verginin de imalatçılar tarafından ilgili dönem beyannamesinde tecil ve ihracatın gerçekleşmesini müteakip terkin edilmesi öngörülmüştür. Söz konusu malların ihracatçıya teslim tarihini takip eden ay başından itibaren 3 ay içinde ihraç edilmesi halinde tecil edilen vergi terkin olunur.

KDV Kanununun 11/1-c maddesi kapsamındaki son düzenlemeler sırası ile aşağıda açıklanmıştır;
05.05.2004 tarih, 14 no.lu KDV Sirküleri ile; “İhraç Kayıtlı Dövize Endeksli Teslimlerde Aleyhe Oluşan Kur Farklarının Vergilendirilmesi”
31.07.2004 tarih, 25539 sayılı Resmi Gazete ’de yayımlanan 5228 sayılı yasanın 59/2-b maddesi ile; “İhraç Kayıtlı Dövize Endeksli Teslimlerde Aleyhe Oluşan Kur Farklarının KDV sinin İade Edilecek KDV’ye Etkisi”
14.01.2005 tarihinde yayımlanan 24 No.lu KDV Sirküleri ile; “2005 yılı Ocak ayından itibaren kullanılacak olan yeni KDV Beyannamelerinin düzenlenmesi kapsamında, ihraç kaydıyla teslim ve bu teslimlere bağlı olarak meydana gelen KDV iade uygulaması”
Son olarak;

03.07.2005 tarih, 25864 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 95 Seri No.lu KDV Genel Tebliği ile; “Nakden veya Mahsuben İadenin Yapılacağı Tarih ve İmalatçı Aleyhine Matrahta Meydana Gelen Değişikliğe Yönelik Uygulamalar”
14.10.2005 tarihinde yayımlanan 33 No.lu KDV Sirküleri ile; İhraç Kaydıyla Teslimlerde Beyan ile, İhraç Kaydıyla Teslimlerde Tecil Edilemeyen Verginin İadesi” Konularında düzenlemeler yapılmış bulunmaktadır.

Bu yazımızda özellikle, 95 Seri No.lu KDV Genel Tebliği kapsamında çıkarılan 33 Seri No.lu Sirküler ile getirilen, ihraç kaydıyla yapılan mal teslimlerinde beyan ve İade uygulaması ile imalatçı aleyhine matrahta meydana gelen değişiklikler ele alınacaktır.

II.KAPSAM

A- 95 Seri No.lu KDV Genel Tebliği İle Getirilen Düzenlemeler:

1. Nakden veya Mahsuben İadenin Yapılacağı Tarih
95 Seri No.lu KDV Genel Tebliği’nin (4.1) bölümünde, tereddütlerin giderilmesi amacıyla özetle aşağıdaki düzenleme yapılmıştır.

İhraç kaydıyla teslimler, teslimin yapıldığı dönem beyannamesinin 1 ve 10 numaralı tablolarına dahil edilecektir. 1 numaralı tabloda yapılan beyan ile bu teslimler üzerinden vergi hesaplanması sağlanmakta, 10 numaralı tabloya yapılan beyan ile ise;

- tecil edilebilir KDV (89 uncu satır),

- tecil edilecek KDV (38 inci satır),

- ihracatın gerçekleştiği dönemde iade edilecek tecil edilemeyen KDV (90 ıncı satır), tutarları belirlenmektedir.

İhracatın gerçekleştiği dönemde tecil edilen vergi terkin edilmekte, tecil edilemeyen vergi için iade hakkı doğmaktadır. İadenin yapılabilmesi için ihracatın gerçekleşmesi ve 84 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinin (I/1.1.3.v) bölümünde sayılan belgelerin vergi dairesine ibraz edilmesi yeterlidir. İade tutarının beyannamenin 83 üncü satırına dahil edilmesi şeklindeki uygulamadan vazgeçilmiştir. Buna göre mükellefler ihraç kaydıyla teslimlerden doğan iadeleri için ihracatın gerçekleştiği dönemde iade talep dilekçesi ve gerekli belgelerle birlikte vergi dairesine başvuracaklar, yapılacak değerlendirmeden sonra iade talepleri bu dönem beyannamesi dışında gerçekleştirilecektir. İade tutarları herhangi bir dönem beyannamesinin 83 üncü satırına dahil edilmeyecektir.

2. İmalatçı Aleyhine Matrahta Meydana Gelen Değişikliğe Yönelik Uygulama

95 Seri No.lu KDV Genel Tebliği’nin (4.2) bölümünde özetle aşağıdaki düzenleme yapılmıştır.

Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 11/1-c maddesinin 5’ inci paragrafında, 5228 sayılı Kanunla yapılan değişiklik ile ihraç kaydıyla teslimlerde iade edilecek katma değer vergisinin, imalatçının satış bedeline göre hesaplanan vergiden, imalatçı aleyhine matrahta meydana gelen değişikliğe ilişkin verginin düşülmesinden sonra kalan tutardan fazla olamayacağı hükme bağlanmıştır.

Bu hükme göre, ihraç kaydıyla teslim bedelinin kısmen yada tamamen sonradan ödenmesi ve ödeme sırasında döviz kurunda düşme olması halinde prensip olarak iade edilecek azami KDV tutarının yeni döviz kuru üzerinden yeniden hesaplanması, fazla alınmış bir iade varsa mükelleften talep edilmesi ancak, bu tutarın indirim konusu yaptırılması gerekmektedir.

Öte yandan imalatçıların aleyhine ortaya çıkan kur farkları için ihracatçılar tarafından düzenlenecek faturaya istinaden ihracatçıya KDV ödemeleri, bu tutarın ihracatçı tarafından beyan edilmesi, imalatçı tarafından da faturada gösterilen KDV’nin indirim konusu yapılması gerekmektedir. Bu durumda, imalatçının fazladan almış olduğu iade tutarı ihracatçı aracılığıyla Hazineye intikal etmekte ve imalatçı tarafından indirim konusu yapılmış olmaktadır. Bu nedenle, kurdaki düşüşten kaynaklanan matrah değişikliğine bağlı olarak imalatçının iade tutarında bir değişiklik yapılmasına da gerek bulunmamaktadır.

B-33 Seri No.lu KDV Sirküleri İle Getirilen Düzenlemeler:

1. İhraç Kaydıyla Yapılan Mal Teslimlerinde İade Uygulamasına Yönelik Yeni Düzenleme

Bilindiği gibi KDV 24 seri no.lu sirkülerle getirilen düzenleme ile, 90 no.lu satırda yer alan “ihracatın geçekleştiği dönemde İade Edilecek Tecil Edilemeyen KDV”den ihracatı gerçekleşen kısma isabet eden tutarı 83 no.lu satır aracılığı ile 40 no.lu satıra aktarılmakta idi. 95 no.lu tebliğ ile iade tutarının 83 no.lu satıra dahil edilmesi şeklindeki uygulamadan vazgeçilmiştir.

33 Seri No.lu KDV Sirkülerinde ise özetle aşağıdaki düzenleme yapılmıştır.

Mükellefler, ihraç kaydıyla teslim ettikleri malların kısmen veya tamamen ihraç edilmesi halinde, iade talep dilekçesi ve gerekli belgelerle vergi dairesine başvurarak ihracatı gerçekleşen kısma isabet eden tutarın nakden veya mahsuben iadesini talep edeceklerdir.

Vergi dairesi, beyanname verilmesini beklemeden talebi değerlendirerek genel hükümler çerçevesinde talebi sonuçlandıracaktır. Red ve iade, ihraç kaydıyla teslimin yapıldığı dönem beyannamesine (Beyannamenin 90. satırına) dayandırılacaktır.

Mükellef, bu iade tutarını hiçbir beyannamede 40 veya başka bir satırda göstermeyecektir. İhraç kaydıyla teslimin gerçekleştiği dönem beyannamesinin 90. satırında bir tutar yer alması ve iade başvurusunun gerekli belgelerle birlikte usulüne uygun olarak yapılması, iade talebinin yerine getirilmesi için yeterlidir.

İade, beyanname dışında gerçekleştirileceğinden, ihracatın gerçekleştiği tarihten sonra ortaya çıkacak bu iade talebine ait tutarın herhangi bir beyannameye dahil edilmesinin, mükerrer iadeye ve dolayısıyla cezalı tarhiyatlara yol açabileceği hususuna dikkat edilmelidir.

14.10.2005 tarihinde yayımlanan Katma Değer Vergisi 33 no.lu sirküleri ile 95 seri no.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği’nin ihraç kayıtlı teslimlerle ilgili iade uygulamasına açıklık getirilmiş olup, kağıt ortamında verilen 1 no.lu KDV Beyannamesi ile internet ortamında verilen KDV Beyannamesinde, bu açıklamalar doğrultusunda değişiklikler yapılmıştır.

III.SONUÇ

KDV iadelerinde karışıklığa neden olan KDV beyannamesindeki 83 no.lu satır, 95 seri no.lu KDV Genel Tebliği ile kaldırılmış bulunmaktadır. Bu çok isabetli olmuştur. Zira bu satır çoğu kez ilgili dönemle ilişkisi olmayan bir önceki dönemlerin tecil edilemeyen KDV’lerinin de yazıldığı bir satır olduğu için iade edilmesi gereken KDV’nin talebinde mükellef kadar idarenin de zorlandığı bir gerçekti.

İhraç kaydıyla mal teslim eden imalatçı, ihracatçı olan müşterisinden KDV tahsil etmediği halde, KDV ‘yi tahsil etmiş gibi beyan etmektedir. İhracat gerçekleşince, beyannamede vergi emniyet açısından ve geçici olarak (tecil/terkin) yer almış bu verginin tümüyle ortadan kaldırılması gerekir. Ödenecek KDV çıkan hallerde bu işlem, tecil ve daha sonra terkin yoluyla yapılmaktadır. Ödenecek KDV çıkmayan hallerde de bu işlem, ihraç kaydıyla teslimde hesaplanan KDV tutarınca iade yapılmak suretiyle yerine getirilmesi gerekir. Zaten karmaşık bir yapıya sahip olan ihraç kayıtlı teslimlere ilişkin KDV iadesi işlemleri bu nedenle sık sık yapılan düzenlemelerle uygulanmaktadır.

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu vergi kanunlarımız içerisinde önemli bir yer tutmaktadır. Çok geniş bir uygulama alanı olan ve vergi gelirleri içerisinde önemli yer tutan KDV, uzun yıllardır tartışılmasına rağmen beklenenden de erken bir zamanda piyasalar tarafından benimsenerek uygulama alanı bulmuştur. Ancak, KDV ‘nin iadesine ilişkin idarece bu güne kadar önemli düzenlemeler yapılmış olunmasına rağmen tarafları (idare ve mükellef) memnun edecek düzeye henüz gelinememiştir.

KDV iadesi uygulamasında arzu edilen sonuca henüz ulaşılamamış ancak, konu ile ilgili düzenlemeler ve tartışmalar devam etmektedir. Özellikle ihraç kaydıyla yapılan teslimlerde iade sisteminin sık sık değişikliğe uğraması, mevzuatın uygulamasında kargaşaya ve mükelleflerin hatalı beyanlarda bulunmalarına yol açmakta ve sık sık düzeltme beyannameleri vermek zorunda kalmaktadırlar. 95 Seri No.lu KDV Genel Tebliği ve 33 Seri No.lu KDV Sirküleri ile sorunlar kısa vadede kısmen giderilmiş bulunmaktadır.

Asıl olan, uzun vadede KDV iade sistemine köklü ve sağlıklı çözüm bulunmasıdır. Unutulmamalıdır ki, KDV iadesi ile hazineden fazladan para çıkmamakta, tam aksine mükellefin önceden hazineye aktardığı KDV (fazla yüklenilen) sinin iadesi sağlanmaktadır.

Kaynak: Talha APAK - Yeminli Mali Müşavir
www.alomaliye.com 25 Ekim 2005